KADINA ŞİDDETİ KADIN DURDURABİLİR… Kadınlar çağlar boyunca her zaman, erkeklerden daha cesur ve erkelerden daha akıllı mantıklı olmuşlardır, her dönemde kadınların ya perde arkasından veya perde önünden toplumu yönettiklerine şahit oluyoruz… Örneğin İslam tarihinde, birçok lider ve önderin hem arkasında, hem önünde çok ihlaslı ve çok imanlı kadınların, karar merkezinde yer aldığını görüyoruz… Türklerin tarihinde de sürekli kadınların obalarda ve saraylarda en ince siyaset ve idare sistemlerinde en büyük rolü oynadıklarına şahit oluyoruz… Kürt tarihinde de bu farklı değildir, sürekli aşiret ve beyliklerin başında yer alan birçok kadın liderin Kürt tarih inde isimlerine rastlamaktayız… Bu gün bu coğrafyada kadına yönelik şiddet dünya ortalamasının çok üzerine çıkmış ise sistemsel ve eğitsel eksikliklerden ve siyasetin kadına hakim olma arzularından kaynaklandığına inanıyorum. Oysa kadın kendi başına bırakılsa ve ona güven duyulsa, toplum kendilerine teslim edilse çok daha adil ve çok daha demokrat bir toplum olacağımızdan şüphem yok… En sıkıntılı zamanlarda, en zor kararlarda hep kadınlar daha cesur ve daha mantıklı düşünerek karar vermişlerdir. Özellikle bu son günlerde içinde olduğumuz zor ortamlarda bile bir bakıyorsunuz ki, bir cumhurbaşkanının, bir bakanın ve bir siyasetçinin dile almaya cesaret edemediği konularda kadınlarımız hiç korkmadan, cesurca kürsülerde gerçeği dile getirmektedirler! Kimden mi söz ediyorum, dünya kadınlara şiddete karşı gün olan, 25 Kasım da kürsüye çıkan ve şiddete karşı konuşma yapan, cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan… Kadına karşı şiddetin sembolü olan ve karısını öldürttüğü iddia edilen Çakıcıya karşı sarf ettiği sözleri maalesef ne Bahçeli, ne Erdoğan nede muhalefet kullanamadı… İşte Erdoğan ın kürsüden cesurca karşı çıktığı çete, mafya ve devlet yapılanmasında gelinen sona koyduğu nokta! “Şiddet olaylarıyla ilgili medyanın kullandığı haber diliyle ilgili de "eleştiri" lerde bulunan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siz de takdir edersiniz ki medya dilinin, filmlerde ve dizilerde kullanılan temaların maalesef şiddeti besleyen bir yanı var. Araştırmalar, televizyon yayınlarında sergilenen şiddetin, davranış bozukluğuna yol açtığını ve şiddeti özendirdiğini açıkça ortaya koyuyor. Haber başlıklarında kullanılan, 'öfkelenen koca, cinnet geçiren eş' gibi ifadeler, aslında işlenen suça peşinen bahane sunuyor. Daha çok ilgi çekiyor diye şiddet ve korku ön plana çıkartılıyor. Ne olur insanlık onurunu reytinge kurban etmeyelim. Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin."” Ben buna inanıyorum ki, Emine hanım şu anda devletin başında ve cumhurbaşkanı koltuğunda oturacak olsa, bu gün insan haklarından, demokrasiden ve kadına şiddetten söz etmemiş olacaktık.