?>

HOŞGÖRÜ VE SINIRI…

M. Şah Ayaz

2 yıl önce

Toplum bazı konularda fazla iyimser olunca Hoş görü sınırları maalesef aşılmaktadır, hoş görü nün de bir sınırı olması gerekir.

Başkasının fikrine saygılı olmak ve onun fikirlerine katlanmak için hoş görülü olmanın bazı sınırları olmalı, örneğin Kadın haklarında, çocuk haklarında ve kötü alışkanlıklar ile zararlı kullanımlarda.

Toplumun belli gelenek ve görenekleri var, bu gelenek ve göreneklere göre hareket etmek ve yaşamasını bilmek lazım…

Çıplaklık, saç sakal karışık, küfürlü konuşmak, bikini ile dolaşmak, Kadın ın belli sınırlarını aşmak, Erkek ise kendi haklarını aşmak….

Tüm bunlara gelenek ve göreneklerimiz tarafından hoş görü ile karşılanmayan davranış biçimleri, yaşam şekli…

Birde bunlara Dini inançlardan kaynaklanan yaşam ve davranışlar, alenen içki içerek, çevreyi rahatsız etmek, kumar oynayarak, ailesini sıkıntıya koymak, cinsel ilişkilerde dini sınırları zorlamak…

Siyasi alanda ise yine belli bazı etik kurallar mevcuttur, örneğin yalan atmak, dolandırıcılık yapmak ve toplumun kabul etmediği suçlara bulaşmak, siyasette hoş görü ile karşılanmayan davranışlardır.

Hoş görü belli çevrelerce farklı şekillerde kullanılmakta ve farklı algılanmaktadır, toplumun farklı kesimleri çok hoş görülü olmasına rağmen belli kesimler bu konuda kapalı.

Bazıları Din konusunda hoş görülü ve tüm inançlara aynı mesafede yaklaşırken, bazıları tamamen kapalı olup, kendi inancının dışında başka Din ve inancı kabul etmemekte ve yaşam hakkı bile tanımamaktadır.

Örneğin bazı Müslümanlar bir Yahudi veya Hıristiyan a hiç tahammülleri ve hoş görüleri olmazken, bazıları tamamen saygılı ve hoş görülü davrana biliyor.

Bazıları ellerinden gelse Havra ve Kiliseleri yerle bir ederler, sadece Camilere yaşam hakkı tanırlar, oysa Dinleri onlara bu konuda bu şekilde davranmayı emretmemesine rağmen.

Hoş görü nedir, sınırları nelerdir,  çeşitli Hoş Görü açıklamalarına bir göz atalım, sonra bu sınırlara döneriz.

“Hoşgörü, müsamaha, tahammül, tesamuh, katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem de yan tutmadan katlanma demektir. İzin verme, aldırmama, iyi karşılama anlamlarına da gelir.”

Bazıları Hoşgörü yü bu kadar geniş bir çerçeveye oturtarak, hoş görü sınırlarını geniş tutmakta dır.

Bazı çevreler ise Hoşgörü denilince; “kendine aykırı gelse de her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiğince hoş görme durumu.”

Azı felsefeciler ise;” FELSEFE TERİMİ

kendisininkilerle çelişse bile, başkalarının düşünce ve kanılarını özgürce dile getirmelerinden rahatsız olmama, onların geçerliliklerine karşı tepki göstermeme tutumu.”

U açıklama ve tanımlardan anladığımız kadarı ile Hoşgörü insandan insana, inançtan inanç, kültürden kültüre farklı değerlendirilmekte ve farklı algılanmaktadır.

Biz toplum olarak, cehaletten önce eğitimli ve Din olarak İslam ı iyi tanıdığımız tarihlerde tüm Dinlere ve İnançlara karşı hoş gör4ülü ve anlayışlı davranırken, günümüz cahiliye döneminde maalesef Din adına ve toplum adına tüm hoş görü ve anlayışımızı kaybetmiş bulunmaktayız!

YAZARIN DİĞER YAZILARI