Genelde sistem nasıl yıkanmış ve kontrolü kaybetmiş ise, yerelde bu tablo farksız değil, bakın il genelinde hizmetler ve devlet kurumlarının çalışmasına!...
Her yerde ve her alanda, her taraf adeta dökülüyor, valilik hizmetlerinden tutun, belediye, diğer kamu kuruluşları tam bir dağınıklık içinde…
Vatandaş bu saatten sonra umudunu, devlet kapısından tamamen kesmiş gibi görünüyor, hatta iktidar partisine bile kimsenin gidip dert yandığı yok!
İnsanlar artık bu saatten sonra kendi başına ve yalnızlık içinde kendi yağında kavrulmaya razı olmuş ve işin bir an önce çözülmesi için bir kurtarıcı ve bir kıvılcım bekliyor…
Valilik eğitim ve diğer kamu hizmetlerinde eli kolu bağlı, tüm okulları ve öğrencileri kendi kaderine terk etmiş, biran önce pandemi nedeniyle bu okulların biran önce kapatılmasını bekliyor!
Diğer kurumlar ve çalışanları ile Kültür, Gençlik, Yargı… bunun gibi birçok kurum adeta durma noktasında, kaynak yok, moral bozuk, sahip yok, harekete geçirecek bir güç yok!
Bakın belediye hizmetlerine imar ve altyapı çalışmaları, temizlik ve bakım onarım hizmetlerine, bir yol kazılır üç ay kapatılmaz, kapatılır bir ay geçer asfaltlanmaz…
Parklar bahçeler bakımsız ve ilgisiz, su patlakları, yollardaki çukurlar ve bir türlü bitilemeyen yol, kaldırım çalışmaları…
İlk yağmurlardan sonra, birçok semtte çamur deryası ve geçilemeyen yollar, çukurlara düşen araçlar, belki imdatlarına gelemeyecek kurtarıcılar!
Vali beyin yanlış kararları ile yanlış kadroları ve itibar oluşturmaya çalıştığı çevresindeki itibarsızların, kendileri ile birlikte vali bey i de itibarsızlaştırmaları!
Yolsuzluklar, ahlak dışı davranışlar ve devlet gücünü kötüye kullanan, yerli saray maymunları, bunların tamamı bu gün vali bey in sırtında birer kambur…
Neden bu güne kadar Ankara da, özellikle saray ve çevresinde yapılanlardan ve çalınanlardan kimsenin hesaba çekilmemesi nedeniyle, yerelde ede kimsenin bir hesap günü olacağından korkmaması!
Yani yapanın yaptığı yanında kar kalan bir süreçteyiz, sarayın pezevenkleri, kokaincileri, hırsızları ve mafyası gibi, yerelde de aynı yapılanma ve aynı çeteleşme ile aynı vurdumduymazlık!
Bu yüzden kimsenin altyapı, üst yapı, eğitim, temizlik, ekonomik sıkıntılar ve sosyal patlamalar ile diğer kötü gidişattan rahatsız olduğu yok!
Herkes bir kemik yakalamış ve yalamaya çalışıyor, kimsenin kimseden haberi yok, ancak kemiği bitenin etrafına bakarak, yine sistemin ve devletin kanatları altında kemik aradığı bir dönem!
İktidarın rantiyecileri, işçileri, iş damları ve memurları, ne kimseyi düşündükleri var, ne de kimseden korkuları, tek düşündükleri bu Cuma nerde namaz kılarak, bu sisteme yakın olduklarını ispatlamaları
Karınlarını doyuracak bir lokanta bulmaları ve dağıtılacak, iktidar nimetlerinden pay kapmaları, bu zevatın bu ülkeye bir hayrı kalmadı ama onlara hayırlı bir yolculukta kalmadığı ortada…
Sonuç olarak Ankara nasıl sarayın vurdumduymaz yönetimi ile sahipsiz kalmış ve birkaç, çeteye devleti bırakmış ise Batman da ondan farksız değil!