?>

GÜNEŞ ESKİ GÜNEŞ DEĞİL…

M. Şah Ayaz

4 yıl önce

Bu günlerde her sabah uyandığımızda, sabah güneşini görüyor ve ışıklı sabahlarla uyanıyoruz, akşamlarımızda aynı şekilde Güneş batması ile başlıyor…

Eski Kış aylarını ve bulutlu, sisli, puslu havaları arar olduk, o soğuk Kış günlerini, yağan Kar ı ve yağmurları özler olduk…

Bu sene yani 2020 yılı her yönüyle kriz yaşatıyor, bunalıma sürüklüyor, ekonomik, psikolojik, siyasi ve sağlık yönünden çok sıkıntılı bir yıl.

Eski kış günlerinde, doğan güneşe ve doğduğu zaman verdiği huzur ve mutluluğa bu günlerde ulaşamıyoruz, bu güzel parlak güneşi bulamıyoruz…

Yağan yağmurlardan sonra açan güneş, bizlere, doğaya, canlılara bir huzur ve hayat veriyordu, değdiği yağmur ve çiğ taneciklerinin parıltısı, ışıltısı huzur veriyordu.

Yağan yoğun bir Kar ın ardından, çıkan güneş bizlere yaşam sevinci, iç huzur ve mutluluk veriyordu, canlılık, güç ve kuvvet veriyordu…

Bizler yağan kar ve yağmur un ardından, çıkıp çamurlar ve su akıntıları içinde, yürümeyi ve koşmayı çok severdik, adeta yaşam kaynağımız oluyordu…

Yani eski Kış günlerinde, Güneş in başka bir ışığı ve parıltısı vardı, sabah Güneşleri canlılık veriyordu, ama bu günlerde açan Güneş ve doğan güneş te bir huzur ve bir ferahlık his etmiyoruz…

Bize mutluluk vermiyor, bizlere güven vermiyor, bizleri daha çok üzüyor, doğa, tabiat ve bitkiler bir yana, biz İnsanların yaşam kaynağı olan Su yu bile kurutuyor, içimizdeki enerjiyi bitiriyor!

Bakın birçok büyük şehirlerde bu kahredici Güneş in, her sabah ortaya sırıtarak ışık saçması yüzünden, kuraklık ve susuzluk yaşama endişesi içine girme endişesi yaşıyorlar…

Peki neden bu sene Güneş in yüzü sevimli ve güleç değil? Neden insanlar onu görünce sevinç içinde değil, neden bu Güneş bu sene hüzün veriyor?

Adeta bizi cezalandırırcasına, bize düşman bize yüzünü dönmüş, sadece ateş topu haline gelmiş somurtkan ve cansız bir Güneş…

Biz bundan sonra onun doğmasını istemiyoruz, doğanın dengesi bozulsa kıyamet kopsa da bu mevsimde böyle donuk ve böyle cehennemsi yüzüyle Güneş i istemiyoruz…

Hepimizi cezalandırırcasına, gün boyunca tepemizde psikolojimizi bozuyor, nereye gitsek bizden ayrılmıyor, bir parça bulut görse hemen kovuyor, bulutun yükünü boşaltmasına müsaade etmiyor!

Kimi neden niçin cezalandırıyor? Bunu bilemiyorum ama biz bu sene Güneş in gazabına uğradığımız kanaatindeyim.

Biz bu yıl güneşten sıkılıp bıktığımız kadar hiçbir yılı hatırlayamıyorum, artık gitse de yerini bol yağmurlu ve bol sulu Kar a bıraksa…

Gideceği yok bu sene, bu kış, o da insanların öfke, Kin ve nefretinden, yüklenmiş, içindeki ateşi şefkat, merhamet ve ilaç ışığından, cehennemin kor alevli ateşine çevirmiş…

Eskiden, hasta olanlar, güçsüz ve çelimsiz olanlara, güneş e çıkarın biraz güneş görsün derlerdi, ama şimdi biz biran önce güneşin batmasını ve güneşin bulutların ardına girmesini bekliyoruz…

Ne yağmur duaları, ne ferdi dualar, ne ermişlerin yalvarıp yakarması, bu sene bizleri çok kara bir kış bekliyor, siyasi, ekonomik, sağlık ve psikolojik olarak bozulacağımız bir kış mevsimi…

YAZARIN DİĞER YAZILARI