Yüksel can iyi izlenimler ve ardından olaylara getirdiğin yorum o dönemde yaşayanları zaman yolculuğu yapmış gibi hissettiriyor. Kar yağışı hemen her yıl gerçekleşirdi. Mahallede, okulda kar topu oynayanlar eksik olmazdı.
Hava soğuktu ancak kar özlemi o kadar fazlaydı ki hissetmezdik. Belki de kar kıssa süre sonra eriyip gidecek endişesiyle gerçekleşirdi bütün heyecanımız.
Karın bir başka heyecanlı yanı da şu birikintilerinin olduğu yerlerde soğuk hava nedeniyle buzlanması ve kayılacak bir pist haline gelmesiyle kayma eğlencesiydi.
Mahallenin çocukları ve gençlik yıllarına yakın olanlar sıraya girerek kayılacak hat üzerine koşar adımlarla gelip pistin başlangıç noktasından kaymaya başlardı.
Bazıları ustalaşmış kayakçılar gibi basit akrobasi yaparak hattı bitirirdi. Denge sorunu yaşayanlar da vardı aramızda.
Onlardan biri bendim.
Kayarken denge bozulduğu anda düşmemek için gayri ihtiyari el kol hareketleri yaparak buzun üstüne düşerdim.
Düştüğüm için bana gülenlere kısa süre kızar ardından ben de kendi halime gülerdim. Tuzak konusu da ilginçti. Karlı alana hayvan dışkısı konduğu zaman yağan kar erirdi.
Naylon tespih ipinden tuzak düzeneği hazırlanırdı. Etrafa da ya buğday ya da ekmek kırıntıları atılarak kuşlar tuzağa çekilirdi. Yüksel kardeşim yufka yürekli olduğu için yakalamak kuşları azat ediyormuş. Bazıları o ufacık kuşun küçüklüğüne bakmazdı.
Şimdilerde kar ya yağmıyor ya da yağdıktan bir hafta sonra eriyerek kayboluyor. Bir başka zevki ise yağan ilk kardan sonra kat bir kapta toplanarak eve getirilirdi.
Evde bulunanlar küçük tabaklara karı doldurup üzerine pekmezi dökerdi.
O tat haya hafızamı bir yerlerinde duruyor.
Yaz aylarında buzdolabının olmadığı zamanlarda buzhane vardı buz kalıpları çarşıda bir yerlerde satılırdı. Babalarımız her akşam evin ihtiyacı kadar buzu getirirdi. Sıcak havada serinlemenin tek çaresiydi. Bir de Eskimocalar vardı.
Üç tekerlekli tezgahımda buz kalıpları bulanan Eskimo satıcıları vardı. Etrafına toplanan çocuklara elindeki rendeyi buza sürterek kesilen buz parçalarını biriktiği rendeden bir bardağa boşaltarak üstüne de cam şişeler içinde bulunan meyve aromalı sudan boşaltıp çocuklara verirdi.
Bildiğim ve hatırladığım güzellikler ve tatlar benimle gidecekle.
Dondurmalar ve yaz akşamlarını sıcaklığına yöre insanlarını pratik çözümünü sonraya bırakalım.