Günün en önemli olayı Sedat Peker ve yaptığı açıklamalar. Yaşanan olumsuzlukların açığa çıkmasının çıkarlar ile ilgili olduğunu anlayabiliyoruz. Bu gün dışlanan Peker’in olaylar yaşanmadan önce iktidarın yanında yer alıyordu. Peker’in açıkladığı olumsuz olaylar yaşandığında tarihlerde yanlı medya ve güvenlik güçleri olumlu yasal girişimde bulunmadı. Asıl önemli olan yakın tarihe kadar iktidarın yerinde alan Peker'in ülkeden ayrılmasını yarım kalan eğitimimi tamamlamak için yurt dışına çıktığını medyaya açıklamıştı. Zaman ilerledikçe Peker'in okul okuma bahanesi ile ülkeden ayrılmadığı anlaşıldı. Peker'in evinin güvenlik güçleri tarafından aranması yaşananların anlatılanlardan farklı olduğu anlaşılmıştı. Gerçekler ifşa olunca yanlı medyanın yaşananlar hakkında tek açıklama yapmaması dikkati çekiyordu.
90 lı yıllarda da benzeri olaylar yaşanmıştı. Açığa çıkan kirli ilişkiler kanıtlara dayalı olduğu halde yeterince irdelenmeden dosyalar kapatıldı.
Mehmet Ağar'ın Yalıkavak marinayı ima ederek "Biz gidersek marinaya mafya çöker" açıklaması. Ağar’ın bu açıklaması ile mafyanın marinaya çökülmesi durumunda güvenlik ve istihbarat güçlerinin yaşanacakları engelleme konusunda yeterli olamayacağını ima etmişti.
İç işleri bakanı Süleyman Soylu, Mehmet Ağar'ın bu açıklamasına tepki göstermişti. Ağar iç işlerinin tepkisi sonrasında Ağar geri adım atarak, yanlış anlaşıldığı yönünde açıklama yapmıştı.
Mafyanın çökmesi ülkenin emniyet, istihbarat güçleri tarafından engellenememişti mi ki;; Mehmet Ağar bu görevi üstlenmişti?
Bayram tatili öncesi başlayan korona salgını sebebi ile17 günlük kapanma kararı alındı. Kararın ardından yap işlet devret sistemi ile paralı yollar ve köprülerin müteahhitlerine ödeme yapılıp yapılmayacağı merakla beklenmişti.
Bayram süresince köprülerden araçlar geçmediği halde köprüyü inşa eden müteahhitlere günlük 17 milyon 700 bin TL geçiş garantisi bedeli ödenecekti.
Yüzlerce yıl önce benzeri bir olayın yaşandığını Dede Korkut masallarında okumuştuk.
Deli Dumrul, bir kuru çay üstüne köprü yapmış. Geçenden otuz üç akçe, geçmeyenden de döve, döve kırk akçe almaya başlamış. Buna sebep olarak da erliğinin ve yiğitliğini öne sürüyormuş.
Yüzlerce yıl önce gerçekleşen olayda konan kuralların doğru olmadığı biliniyordu. Tek farkla. Köprüden geçenler için sorun yoktu. Sorunun asıl mağdurları köprüden geçmeyenlerdi.
Köprüden geçmeyenler dayak yememek için köprüden geçmeme pahasına belirlenen parayı ödemek zorunda kalıyorlardı.
yüzyıldayız. Ülkede yollar, köprüler, hava alanları, şehir hastanelere bazı müteahhit firmalara tüm masraflarını karşılamak şartı ile yaptırılmaktadır. Yapım sonrasında geri ödemeler yollardan geçen araçlar, şehir hastanesinde tedavi olanlara, köprülerden de araç araç sayısında garanti vererek yapan firmalara ödeme yapma şartını kabul etmişti.Yapılan köprülerden geçecek araç sayısı belirlenen sayıda araç geçmediği taktirde köprüden geçemeyen araçların ödemelerini köprüden vatandaşlardan alınan vergilerle ödendiği anlaşılıyor.
Vatandaşlar geçmedikleri köprü ve yollarda, şehir hastanelerinden hizmet almadığı halde ödeme yaptırılmaktadır. Benzeri uygulamalar dünyanın başka ülkelerinde yaşanıyor mu?
Yabancı ülkeler böylesi hizmetleri gerçekleştirirken iktidarlar açılış töreni düzenlemek sureti ile politik çıkarları için kullanırlar mı?
Demokrasilerini gerçek anlamda uygulayan ülkelerde böylesi olaylar yaşanmaz. Buna örnek olarak birçok ülke örnek gösterilebilir?
Bariz örneği vermek gerekirse Çin'de yapılan dünyanın en büyük hava limanı, ulaşım için yapılan devasa yolların açılışı için tören yapma ihtiyacı duymamıştır.
Dünyada bunlar yaşanırken, Ülkemizde yol, köprü, şehir hastanesi ve hava alanı inşaatlarının sonunda açılış töreni düzenleyerek iktidarın bekası için kullanmaktadır.
Çin dünyanın en büyük hava alanını devletin olanakları ile yaptıktan sonra açılışını yapmadan hizmete koymuştu. Aynı tarihlerde İstanbul'da inşa edilen hava alanının Çin’de yapılandan daha küçük olduğu halde yap işlet devret modeli ile yaptırılması daha pahalıya mal edilmişti.
Sadece Çin mi ülkenin idare sisteminin kurallarına uyuyor? Amerika'da uzay çalışmalarının seçim meydanlarında oy amaçlı kullanıldığı haberi duyuldu mu? Almanya'da birçok markada otomobil üretilmektedir. Mercedes markalı otomotiv fabrikasının ürettiği araçlar ile Almanya'ya kazandırdığı parasal miktar birçok ülkenin bütçesinden daha fazladır.
Merkel söz konusu başarıyı meydanlara çıkarak oya çevirmek için propaganda yapmıyor.
Gelişmiş ülkelerin politik anlayışı ile ülkemizdeki anlayış farklı. Onlar gerçekleştirdikleri her hizmeti devletin görevi olduğu için yaparlar. Demokrasinin gerçek anlamda uygulanmadığı ülkelerde yapılan hizmetler iktidarların başarısı olarak halkların aktarılmaktadır.