?>

GAYRİMENKUL ALIRKEN DİKKAT EDİN!

Mehmet Cevat Kerem

10 yıl önce

Genelde Türkiye’de ve özellikle BATMAN’da ticari amaçlı  yapılan dairelerin büyük çoğunluğu ya kat karşılığı  esasına ya da müteahhitlerin bizatihi  kendi arsalarına daire yapma sureti ile gerçekleşmekte. 

Yapılan dairelerin büyük çoğunluğu daha inşaat halinde iken satılmaktadırlar. Bunun da başlıca sebebi, alıcı açısından fiyatın daha uygun olması, satıcı açısından da  krediye ihtiyaç duymadan nakit ihtiyacının karşılanması için yapılmaktadır. Ya da bir kısmı da malzeme karşılığı daire satışı yapmaktadırlar. Satışların büyük çoğunluğu, kendi aralarında yapmış oldukları basit adi sözleşmeler ile gerçekleştirmektedirler.

Müteahhit, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile kendisine kalan daireleri, adi bir sözleşme ile bk. m. 162 gereğince, alacağın temliki ile satabilir. Temlikin, bk. m. 11/2’ye göre, yazılı olması şarttır. Sözlü  daire satışı, geçersizdir. Müteahhit, arsa malikinin rızasını almaksızın, kendisine kalan daireleri, 3. şahısa satabilir. Aynı zamanda müteahhitten yazılı adi sözleşme ile daire satın alan alıcı, yazılı olması koşulu ile ikinci alıcıya adi sözleşme ile satabilir. Bu ikinci satış da, yani temlikin temliki de geçerlidir.  

Özellikle bu konular ile ilgili olarak yasal mevzuatın yeterli ve tam açıklayıcı olmamasından dolayı ortaya çıkan problemlerin nasıl ve hangi mahkemelerde görüleceği konusunda tereddütler yaşanmaktadır. Alınan taşınmazın durumuna göre hangi mahkemenin yetkili olduğu konusu farklılık arz etmektedir.

4077 sayılı tüketicinin korunması kanununun, 4822 sayılı kanunla değişik 3/c maddesi ile: “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar, tüketicinin korunması” hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Müteahhitten, adi yazılı sözleşme ile daire (konut) alan alıcı, “tüketici” mahkemesine, işyeri (dükkan) alan alıcı, genel mahkemeye dava açmalıdır.

Daireyi, müteahhitten adi yazılı sözleşme ile satın alan alıcı tapu iptal davasını, dava ayni hak ile ilgili olduğundan, dairenin bulunduğu yer mahkemesinde açacaktır.

4077 sayılı tüketicinin korunması kanununun 23. maddesi gereğince, tüketici alıcı, açılacak dava harcından muaftır.

Başka bir anlatımla, müteahhitten adi yazılı şekilde daire alan davacı, tescil davasını açarken, harç ödemeyecektir.

Bazen de müteahhitlerin aynı daireyi birden fazla kişiye sattıkları görülmektedir. Bunun önüne geçmek için vatandaşlarımız, müteahhitten daire alırken adi yazılı sözleşme veya gayrimenkul satış vaadi ile değil, “tapudan” resmi senetle almalıdırlar.

Bir diğer önemli konuda müteahhitlerden adi sözleşme ile daire alanlar yapmış oldukları sözleşmeye mutlaka arsa sahibinin de imza atmasını sağlamalıdırlar. Alıcıların hak sahibi olabilmeleri ancak yüklenici firmanın bütün sorumluluklarını yerine getirmiş olması koşuluna bağlıdır. Yüklenici firmanın sorumluluklarını yerine getirmemesinden dolayı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin bozulması sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda Müteahhit, “iptal” halinde, hak sahibi olamaz. Müteahhit’in, halefi olarak, müteahhitten daire alan kişide, mülkiyetin naklini isteyemez.

Günümüz şartlarında işini iyi yapan ve vaatlerini eksiksiz yerine getiren pek çok müteahhit olmasına rağmen maalesef bu işi kötü niyetli olarak yapan ve insanların ev sahibi olma hayalleriyle oynayan bir o kadar da firma ve şahıs mevcuttur. Ticari hayatı hala kanunlardan çok güven esasına bağlı olan bizim gibi toplumlarda bu tür hadiselerin çoğalması nedeni ile birbirine duyulan güven azalmıştır. Birçok insanın mağdur edildiği günümüzde, insanlar arasına nifak ve fitne tohumları ekilmiştir. Çünkü birçok insan bazı müteahhitler tarafından mağdur edilmişlerdir.

Yıllarca emeğini biriktirip ev alan ve aldıkları evleri teslim etmeden insanları dolandıran bu zalim ve üç kağıtçı insanlara, yasal anlamda en büyük cezanın verilmesi için gerekli kanunlar yapılmalıdır. Çünkü, bir ömür boyunca kendine bir birikim yapan ve bu birikimin başkalarınca çalınan  insanlar ile birlikte bir bütün çoluk, çocuğunun hayatının kararmasına neden olunmaktadır.

Tekrar edecek olursak;

1-Sözleşmeler mutlaka noterde yapılıp tapuya şerh konulsun, 

2-Şayet sözleşmeler adi sözleşme ile yapılacak ise mutlaka arsa sahibinin de imzasının atılması sağlansın,

3-Aldığınız dairenin tapu kayıtlarındaki durumu kontrol edilsin.

4-Size devir edilen her tapunun kesin ve sorunsuz olmayabileceğini göz ününde bulundurarak gerekli araştırmanın yapılması gerekmektedir.

ALLAH BİZİ ÜÇ KAĞITÇI DÜZENBAZ İNSALARDAN KORUSUN DİLEĞİ İLE…

YAZARIN DİĞER YAZILARI