?>

FİKRİN NAMUSU

Mehmet Cevat Kerem

8 yıl önce

İnsanoğlunun  inandığı değerler bileşiminin toplamından bir hayat görüşü oluşmakta ve gönümüzde adına ideoloji dediğimiz bir yaşam çizgisine sahip olduğu görülmektedir.

Dünya görüşünün oluşumunda ,aldığı eğitim,dinsel tercihler,aile yapısı,gelenek ve görenekler ile günümüz dünyasının teknolojik gelişiminden kaynaklı ortamlar büyük etken olmaktadır.Her fikrin ana amacı insanı daha iyiye ,daha güzele sevk etmesini sağlamak ve insanın insanca yaşama koşullarını sağlamaya yönelik hizmet etmektir.Tüm gayeleri ,insanı insanca yaşaması için çaba gösterdiğini iddia eden bu fikri veya ideolijik akımlar ,maalesef  hem kendi içinde hemde farklı fikirler ile çatışma içine girmiş ve asıl gayeleri  insanların refah ve mutluluğu iken,bundan uzaklaşmış ve insanların bir birlerini öldürmeye ,çatıştırmaya sevk etmişlerdir.

Bugünün Türkiye’sinde İslam adına hareket ettiklerini ileri süren bir sürü cemaat,tarikat,dernek,ve vakıf kurulmuştur.Bunların kaç tanesi kendi içinde bir bütünlük arz ediyor acaba?Ortak noktaları İslam olmasına rağmen ,nasılda bu kadar farklı düşünebiliyor, yada bir birlerine aleyhtar olabiliyorlar?Mesela en basitinden söyleyecek olursak ;her ramaz ayında farklı inanç grupları ,her ne kadar sembolikte olsa , ortak iftar yapabiliyorlar iken,yukarıda saydığım İslami fraksiyonların ortak bir iftar yaptıklarına şahit olanınız var mıdır?Kusura bakmasınlar ancak kendi adıma şahit olmuş değilim.

Ortak  hedefleri bir olan ve İslam dini gibi mükkemel  bir dinin ,yeryüzünde hakim olması ve insanların kalbine islamın girmesine vesile olamaya çalışan , bunun mükafatını yüce ALLAH’tan dileyen bu cemaat,tarikat,vakıf,dernekler  neden bir olamıyorlar?Neden  bir birlerine bazende en büyük hakaretlerde , ithamlarda bulunuyorlar?İslam dininin referansları bu kadar açık ve net iken ,bu görüş farklılıkları nerden kaynaklanmaktadır dersiniz?Kendi adıma anlamış değilim….

Aynı durum sol ideolojiye sahip olanlar içinde geçerlidir.Örneğin ,Türkiye’de çok farklı sol ideoloji fraksiyonları mevcuttur.Bunlardan bazıları daha çok demokrasi ,özgürlük,emek derken bazılarıda daha çok milliyetçi,ulusalcı diyebileceğimiz görüşe sahiptirler.Bunları  dikkatlice takip ettiğinizde bunların arasında da çok büyük uçurumların olduğu ve her seferinde bir birlerinin açıklarını  ifşa etmeye çalıştıkları görülecektir.

Aynı şekilde bu durum, Türk ve Kürt milliyetçisi partiler içinde geçerlidir.Milli değerler adına bir çok insan, şahsi çıkarlarını öne çıkarmakta ve gariban kimsesiz insanların duyguları üzerinde yükselerek maddi çıkar sağlama derdine düşmektedirler.

Kim hangi inanış ve ideolojiye sahip olursa olsun hiç önemli değildir.Önemli olan tek şey,kendini bir fikre ve ideolijiye mensubiyet  bağı ile bağlı his edenlerin ,inandıkları değerlere ne kadar sadık kaldıkları ve kendileri ile ne kadar samimi oldukları meselesidir.Yani ,sahip oldukları dünya görüşünün fikri namusuna ne kadar bağlı oldukları önemlidir.

Her ne kadar bize aykırı gelse bile önemli olan şey, insanın inandığı değerler ile samimi olması veya olabilmesi ve bu değerler üzerinden  mevki makam,maddi kazanç kapısı yapmaması ve kimseyi kandırmamasıdır.Yoksa, inandığı değerlerin fikri namusuna sahip çıkmamış ve ihanet etmiş biri olarak  anılacaktır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI