3 Aralık dünya engelliler günü nedeniyle iktidar, siyasiler ve diğer algı oluşturacak kesim görevini yaparak gerekli açıklamalarda bulundular.
İnsan vücudunun en küçük birimini dahi kaybettiği zaman engelli sayılır, bunun nedeni ise Allah tarafından insan a verilen tüm organ ve uzuvlar birer gereksinim ve temel ihtiyaçlardır.
Bir küçük parmaktan tutun, bir bacak, bir iç organdan tutun, bir saç teline kadar her organın insanın hayatını kolaylaştırmak için gerekli olduğunu anlarız.
İster doğuştan, ister sonradan çeşitli dış müdahaleler sonucu olsun, insanların organ kaybı veya organların usulsüzlüğü, çalışma fonksiyonunu kaybetmesi veya farklı çalışması!
İşte bu tür olaylar sonucu insanda oluşan eksiklikler birer hayatı ve yaşamı engelleyen sonuçlar doğurur.
Birçok insan bu fiziki engelleri aşmak ve bu eksik organlarla hayata tutunmak için elinden gelen çabayı harcar, bu çabasına ise aile ve devletin katkıda bulunması şartı ile…
Özellikle ayak ve kollarını ellerini kaybetmiş kişilerin, azmi ve başarısı yeşil sahalarda çok görüldü ve çok olumlu tepki aldı.
Gözü görmeyen, işitmeyen ve hatta konuşmayanların bile büyük azmi ile bir çok yerde bu engellilerin başarı hikayesine şahit oluyoruz.
Ama toplumun ve devletin gözünden kaçan birçok engelli hala sahipsiz ve hala ilgisiz bir şekilde yaşamını sürdürmeye çalışıyor!
Devlet imkanlarını hem çeşitlendirmeli, hem de yaygınlaştırmalıdır, her alanı ve her engelliye yetişecek şekilde bu konuda yeni ihtisas alanları açmalıdır.
Belediyeler, park, bahçe, yol, kaldırım gibi çalışmalarında mutlaka tüm engellileri göz önünde bulundurarak, iş ve hizmet vermelidir.
Özellikle ve de bakıma muhtaç olan ve ailelerin başında tam bir yük olan bu engellilerin hem eğitim, hem de çok yüksek olan bakım ücretlerinin, gözden geçirilmesi gerekir.
En önemlisi ise özel sektörün iş ve imalatlarında bu kesimi mutlaka göz önüne alarak iş yapması için, her alanda bu vatandaşlarımızın ihtiyaçları olan ve gereksinim duydukları alanlarda imalat yapmaları sağlanmalıdır.
Yapılan merdivenler, yapılan WC’ler ve lavabolar, banyolar ve hatta odalarda her türlü nenin göz önünde bulundurulmasında yarar vardır.
Unutmayalım ki, bizlerde her an ve her zaman birer engelli adayıyız, bizlerde her zaman yaşam koşulları içinde başımıza gelecek olan, bir kaza, bela ve hastalık sonucu engelli bir duruma düşecek şekilde kalabiliriz.
Engel yalnız bu gün engelli olanlar için değil, yarın engelli olacakları da göz önünde bulundurarak tüm toplum olarak bu şekilde çalışma başlatmalıyız.
En büyük iş ise toplumdan ziyade işin planlama ve denetim mekanizması ile devletin işi olduğu unutulmamalıdır.
Engelsiz bir dünya dilerken tüm engellilerin engellerinden kurtulması dileği ile günlerini kutluyorum.