Ekonomistler yükselen enflasyon, durdurulamayan döviz kuru yükselişleri, hızla uçuşa geçen fiyatlar, artan işsizlik ve kapanan iş yerlerini göz önüne alarak kriz senaryoları hazırlıyorlar…
Kimisi birkaç gün için süre verirken, kimisi ise birkaç ay gibi çok uzun süre vermektedir, ama ekonomik kriz ve kur şoku için, geliyor gelecek olan!
İktidar bu ekonomik kriz ve enflasyon için çözüm üretecek beyinlerden veya iradeden yoksun görünüyor, İslam dininin birkaç söylemine sığınarak, gerici ve yobaz takımını elinde tutmaya çalışmaktadır, oysa gerçek entelektüel dindarlar bu laflara inanmadığı gibi, tehlikeli görmektedir.
İslam ın en büyük yasağı hırsızlık, yalan ve cinayet olduğuna göre bu üç önemli şartı hiçe sayan, iktidar maalesef Namaz ve Cami ile işi koparacağını sanıyor!
Oysa ekonomik kriz cebe ve mutfağa vurunca bu ayak takımında ne din kalır ne iman, her şeyleri alt üst olur gider.
Siyasiler bu krizi ve bu güven bunalımını fırsata çevirerek, birer birer meydanlara inmeye başladılar, onlarda bu meydanlarda, hırsızlığı ve olan olacak olan cinayetleri işleyerek, meydanları dolduruyorlar…
CHP Meydanlara çıkarak, rekor seviyede halkı toplayıp onların özlemini dile getiriyor, bir anda Kılıçdaroğlu, halkın bir numaralı kahramanı oldu, İstanbul Maltepe mitinginde…
Ali Babacan ise Gaziantep mitinginde, AKP’nin kalesi olacak bir sanayi şehrinde, ekonomik sorunlara yüklenerek, meydanları inletti.
İYİ parti ise Adana da meydanların ve halkın nabzını tutarak, yıkılmak üzere olan bir rejimin ayak seslerini son Osmanlı padişahı örneği ile verdi!
İktidar ise sarayda ekonomik hesapları karışık bir halde gündemi Son Osmanlı üzerine belirlemeye çalışıyor!
Yani bu iktidar gişi ile birlikte ülkenin genelinden çok şey götüreceğe benziyor, belki ülke kan gölüne dönmez ama ekonomik harabeye döneceği kesin.
Daha HDP ve seçmeni meydanlara inmedi veya inemiyor, halkın gözünde teröristleştirdikleri bu parti aslında halkın özlem duyduğu tek siyasi parti, son noktayı ise meydanlarda bu parti koyacak!
Bakın tüm partilerin slogan ve söylemlerine hiç biri HDP gibi ülke için, elzem olan demokrasi, hukuk ve adalet vurgusu pek yoktur.
Sessiz ve içinde birikimi ile patlamak üzere olan, sürekli kitlesi bastırılan bu parti Türkiye’nin kurtuluş umudu olacağını hem sağ hem sol partiler dile getirmektedirler.
Yeniden parlamenter sisteme dönmek, yeniden hukukun üstünlüğünü kabul etmek, yeniden kuvvetler ayrılığı ile sistemi oturtmak için tüm partilerin iş birliği ve el birliği yapmaları gerekir.
Bunun tek çözüm yolu bozulan sistemin onarılması için yeniden temelden işi ele almak ayrımın ve bölücülük yapmamak, tüm partilerin bir araya gelmesini sağlamak.
Benim amacım bir krizden çıkmak için en mantıklı yol bu memlekete sahip çıkan ve onun birlik bütünlüğü, gelişip kalkınması için siyaset yapan tüm partilerin bir arada olması…
Olmazsa olmazı bu, işte gördünüz en milliyetçi ve en mukaddesatçı partiler ikisi de en önemli değerleri satarak ülkeyi ne hale getirdiler!