Seçim öncesi bozulan ekonomi göstergeler bir depremin habercisiydi. Bu beklen depremi asgari ücret ile yasarken ardından gelen yakıt ve gıda fiyatları, hizmetlerdeki fiyat artışları ve piyasanın yüzde 35 zamlanması...
Bizim iktidardan beklediğimiz ise yasal ve hukuk çerçevesinde adil olan zamları yapmasıydı. Daha ilk depremi sindiremeden ikinci depremin yüksek dalgalı deprem yaratan şoklarıyla karşılaştık.
Bundan sonrasını size bir kaç fıkra hatırlatarak anlatmaya çalışacağım. Halkın sessizliği ve tepkisizliği, kamuoyunun özellikle muhalefet olduğunu iddia eden siyasilerin sessizliği, iktidara cüretkar davranma şansı vermiştir.
Tıpkı Timurlenk döneminde olduğu gibi fillerden şikayet eden haklin sözcülerini yalnız bırakmalarına benzer, yalnız bırakılan sözcüler çareyi ve kurtuluşu daha fazla fil talep etmekte bulmuşlar.
Başka bir hadise ise padişahin vergi toplamak için köprü geçişlerinizden yüksek vergi almasına tepkisiz kalan halkın geçişlerde her gecen araç başına birde her yükten çıkan malları sahiplerine geçirmesi, salatalık yüklü ticarin arkasından gelen karpuz tüccarına göz önüne alarak sendeki hıyara gülmesi, görevlinin neden gülüyorsun sorusuna ise arkamdan gelen karpuz tüccarının haline gülüyorum demesi.
Başka bir fıkra ise geçen gün dinlediğim bir ekonomistten, piç ahmet efendi hikayesi, son Osmanlı padişahları yaşadıkları lale devrinde daha fazla gelire ihtiyaç duyarlar, nasıl bir vergi alacakları konusunda sıkıntı yaşarlar, bunun üzerine araştırmaya başlarlar, bir vezir padişaha derki bu konuda mahir olan biri var.
Padişah hemen çağrılmasını ferman eder.
O zaman piç olan ve piçliği ile tanınan piç ahmet efendiyi saraya davet ederler.
Piç ahmet efendiye sorarlar, bize yeni alacağımız vergi için isim bulmanı istiyoruz.
Piç ahmet efendi hiç tereddüt etmeden cevap verir.
Padişahım her evde bir baca bulunur mutlaka, biz bu yeni vergiye, baca vergisi adını koyalım.
Padişah bu fikri beğenir ve ferman yayınlar, her evden baca vergisi tahsil edilmesini ister.
Bolu beyleri beyi hemen beylikteki danışmanları toplar ve sorar; dostlar sizce erkek erkeğe zina mı daha günah yoksa nikahsız yapılan zina mi?
Cemaat hep bir ağızdan erkek erkeğe olan der.
Beylerbeyi hemen sözü alır ve derki nikahsız zinadan olan piç ahmet paşalar yüzünden tüm toplum sıkıntı çekiyor ama erkek erkeğe yapılan zinadan kimseye zarar gelmiyor, bence nikahsız zinanın sucu daha ağır olmalı der.
İnanın son vergi zamlarının hiç bir vicdan, adalet ve yasal dayanağı olmayan, piçlerin bile vicdanini sızlatan bir vergi.
Geçmişe yönelik ve ödenen verginin vergisini almak hiçbir piçin aklına gelmez!
Tıpkı sinemaya girerken verdiğin bilet parasını, çıkarken film sonunda tekrar istemeleri gibi…