?>

EĞİTİMLİ EĞİTİMSİZLER…

Mehmet Cevat Kerem

9 yıl önce

    Başlığın çok ilginç olduğunun farkındayım. Bugünkü yazımda, günümüz eğitim sistemi üzerinde durmak istedim. Gerçi eğitimci değilim, ancak duyduğum ve gördüğüm kadarını anlatmaya çalışacağım.     Günümüz tüm gelişmiş dünya ülkelerine baktığımızda, tamamının eğitim ve öğretim alanında çok büyük başarılar elde ettiklerini ve bu alanda büyük harcamalar yaptıklarını görmekteyiz. Bir toplumun kalkınmasının ana motoru eğitimli insanlar olduğu bilinci ile hemen hemen tüm idarecilerimizde ellerinden gelen çabayı göstermiş, bir kısmında başarılı olunmuşsa da tümüne genel baktığımızda ise tam anlamda başarılı olduklarını kabul etmek mümkün olmadığı görüşündeyim.     Özellikle son yıllarda derslik sayılarında çok büyük artışlar olmuş ve sınıf mevcutları bayağı düşürülmüştür. Derslik sayısındaki artış başarı olarak kabul edilebilir. Ancak derslik sayılarının artışı ile birlikte eğitim sistemindeki uygulamalar anlamında ise başarılı olunmamıştır. Örneğin son yıllara baktığımızda en çok bakanı değişen bakanlık, milli eğitim bakanlığı olmuştur. Her gelen yeni bakan farklı metotlar uygulamış ,bir sonraki ise başka yöntemleri denemeye çalışmışlardır.Liselere geçiş sınavı üç yılda bir yapılırken ,her yıl bir sınava,ondan sonra tekrardan tek sınava düşülmesi gibi…     Aslında dünyada bu anlamda kendini kanıtlamış ve eğitim sistemi üzerinde otoriter diyebileceğimiz ülkeleri taklit edebilsek daha iyi olacaktır. Çünkü, taklitçilik bakımından bizim üzerimize kimse yoktur. En azında bunun düşünülememiş olması bile çok utanç vericidir.Eğitim sistemi üzerinde deneme yanılma tahtası gibi oynamak,sürekli değişikler yapmak ne kadar akılcı olmuştur acaba?Sonuçları itibari ile değerlendirecek olursak hiç te başarılı olunmadığı sonucu çıkarılabilir bence…     İş  merkezleri içinde olan dershanelerin  kapatılarak özel okullara dönüştürülmesi, özel okullara dönüşen dershanelerin genel anlamda dershanecilik  sistemi ile eğitim yaptıkları, disiplin anlamında öğrencilerin daha çok rahat oldukları ve dershanelerin yerine etüt merkezleri adı altında dandik, zorlama yönetmelikler ile eğitime yön verilmesi ,parası olanlara devlet desteğinin sağlanması,olmayanlara da hiçbir imkan verilmemesi gibi durumlar karşısında  eğitimin başarılı olduğunu düşünebilir miyiz?     Bir kere, özel okula giden çocuğa 3000 -3500 TL gibi devlet desteğinin sağlanması ve fakir çocukların bundan mahrum bırakılıyor olması tamamen anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünüyorum. Çünkü, günümüzde ortalama bir özel okul ücreti 10.000 TL’nin aşağısında olmadığını düşündüğümüzde , asgari ücret ile geçinmeye çalışan bir ailenin bu nimetten yararlanması imkan dahilinde olmadığı görülmemektedir.Madem öyle ,devletin  özel okullara giden çocukların ailelerine verdiği destek kadar ,çocuklarını özel okullara gönderemeyen ailelere maddi imkan sağlamalıdır.     Bir diğer acı hususta kendi sendikasına üye olanlar ve olmayanlar arasında yapılan ayırım ve adam kayırma hadisesidir.Bu konuda hangi eğitimciye dokunursan bin ah işiteceksiniz.Tamamı ile liyakat yerine sendikacılık oyunu oynanmakta bizden olan ile olmayan ayırımı yapılmaktadır.Adaletin ve eşitliğin ortamlarda her konuda olduğu gibi özellikle eğitimde başarı beklemek hayalciliktir.     Okullarda sınıfta kalmanın olmadığı tüm öğrencilerin sınıfı geçtiği ve günümüz teknolojik gelişmelere tamamı ile kendini kaptırmış şu anki nesillerden  eğitimli ve başarılı bir nesil beklemek ne kadar gerçekçi olur acaba?Bu konuda çok umutlu olmadığımı ifade ederek ,inşallah yanılırım umudu ile eğitimli,demokratik usulleri kabullenmiş,hak,hukuk adalettin önemini kavrayabilmiş,insan haklarına saygıyı önemsemiş bir  gençlik umudu ile…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI