?>

EĞİTİM VE PARA KAZANMAK

Mehmet Cevat Kerem

7 yıl önce

Son yıllarda eğitim politikalarının sık değiştiğini görmekteyiz. Hele eğitim ve öğretimde son yapılan düzenlemeler ile işin içinden çıkılamaz bir durum ile karşılaşıldığını üzülerek şahit olmaktayız. Ülkemizde insanların okula gitmesinin ,okumasının ana temel dayanağı iş bulmak ve geçimini sağlamak duygusu üzerinde kurulmuştur. İnanç şudur: Eğer okumazsan ve okuma neticesinde eline bir iş geçmeyecek ise halin perişan olacaktır inancı ,ruhlarımıza işlenmiş ve korkularımıza girmiş durumdadır. Toplum olarak ,okuyup üretken ,topluma ve insanlığa faydalı birer insan olmak yerine ,okuyup iyi bir iş ve gelir  elde etme gayesinin peşinde sürüklenmekteyiz. Elbet teki insanlar okuduğu zaman mutlaka bunun neticesinde hayatı yaşayabilecek bir gelir elde etmeleri en temel haklarıdır. İtirazımız gelir kazanmasına değil ,asıl amacın bunlar ile sınırlandırılmış olmasınadır. Çünkü hepimiz çocuklarımıza şunu demekteyiz. Bak ,okumazsan aç sefil kalırsın hayatın perişan olacak duygusunu ha bire empoze etmekteyiz. Buda zamanla insanlar üzerinde ,iyi insan olmak düşüncesi yerine, nasıl kısa yoldan zengin olabilirim düşüncesinin ,psikolojinin hakim olmasına vesile olduğunu düşünüyorum. Birde sosyal devlet ilkesi tam yerleşmemiş bizim gibi toplumlarda bu duygu daha çok kabarmakta ve insanları aç gözlü ve acımasız yapmaktadır. Örneğin bir insan yüzlerce insanın emeğini bir çırpıda yiyebilmekte ve onları perişan etmekten bir an bile çekinmemektedir. Çevremizde onlarca örnek görebilirsiniz. Onun içindir ki ,bilim ve teknoloji üretmekte çok geri kalmışızdır. Demin dediğim gibi ,ana gayemiz üretmek değil ,nasıl iş bulurum üzerinedir. İlk önceliği karnını doyurmak duygusuna hakim  olan ve sürekli geleceği ile ilgili olumsuz kuşkular içinde olan bireyden bilim ve teknoloji istemek abes olur herhalde… Okumazsan aç kalırsın iyi iş bulamazsın zengin olamazsın düşüncesi ile büyümüş bir nesilden üretken,yaratıcı ve toplumu düşünen bireler beklemek hayalcilik olur bence. Bu felsefe ile yetişmiş bireyler geldikleri konumlarda millet ve toplum yerine daha çok kendi çıkarları üzerine odaklanmakta ve bencil olmaktadırlar. Onun için bir an önce çocuklarımızı bu psikolojiden uzak tutmaya gayret etmeli ve nasıl iyi insan olunabileceği üzerinde yoğunlaşmalıyız. Özellikle okula başlama çağının başından itibaren çocuklara insan hakları eşitlik adalet gibi duyguların aşılanması sağlanmalıdır. Onları bencil olmayı sağlayan faktörlerden uzak tutmalı buna yönelik eğitim ve öğretim metotları geliştirilmelidir. İyi insan olma olgusunun din faktörü üzerinden değerlendirmek yanlış olacaktır. Eğer bu doğru olmuş olsaydı, bugün nüfusunun büyük çoğunluğu inançsız olan JAPONYA’ da insanlar üretken ve birbirine çok saygılı olmazlardı… Eğitim politikasının insani değerler üzerinde kurulması ile birlikte toplumdaki sevgi saygı bir birinin hak ve hukukuna sahiplenme refleksi artacak ve insanlarımız aç gözlü olama vasfından bir nebzede olsa uzak kalacaklardır. Eğitimin temel önceliğinin ,korkusuz öz güveni yüksek ve özgür düşünen bireyler yetiştirmek olmalıdır. Bilim ve teknolojiyi ancak özgür düşünen ve hayal edebilen nesiller getirebilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI