- Memleketin bütün kârına ortaksın ama zararına karışmıyorsun!
Parayı pula, milleti kula çevirdin!
İki kere iki, sen bir şey satın alırken bir, satarken on ediyor!
Devleti devlet yapan kurumları ya kapattın ya içini boşalttın.
Çiftçiyi üretsin diye teşvik edeceğine, ithalatla terbiye etmeye kalkıyorsun! Bulgaristan’dan Kanada’ya onlarca devletin üreticisine verdiğin desteği, o ülkenin hükümetleri vermemiştir.
Halka alın terinin karşılığını verirken Türk Lirası, müteahhide ihale verirken dolar, köprü parası toplarken Avro kullanıyorsun!
İktidara geldiğinde emeklilik maaşı bağlama oranı yüzde 70’ti. 1000 lira maaş alan kişi emekli olunca 700 lira alıyordu. Bunu yıldan yıla 5’er puan indirdin, yüzde 35’e kadar getirdin. Dünyada çok çalıştıkça emeklilik maaşı azalan tek ülke yaptın!
Memleketin uluslararası alanda itibarı hiç bu kadar erozyona uğramamıştı. Kara parayla ve terörün finansmanıyla mücadelede gri listeye alındık. Bu listede Yemen, Cayman Adaları, Barbados, Uganda, Güney Sudan, Filipinler, Burkina Faso ile birlikteyiz. Gri listenin devamı kara liste!
Almanya’da Ziraat Bankası, Amerika’da Halkbank yüz kızartıcı suçlamalarla karşı karşıya. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden bu kamu bankaları, bir zamanlar dünya ile yarışan yüz akı kurumlardı. Şimdi adı yasal olmayan işlerle anılıyor!
Bütün bunlardan sonra itibardan tasarruf olmaz diyorsun!
Zenginden alıp fakire vermek, yaşama geçmese bile hedef olarak iktidarların kullandığı bir söylemdi. Bunu tam tersine çevirdin, fakirden alıp zengine veriyorsun. Sonra o zenginlerle nasıl bir paylaşım yapıyorsun? Belli değil ama rivayet muhtelif.
Nimetler salkım salkım...
Sana çöpü düştü, ey halkım!
Memleketteki her şeyi vasatta eşitledin. Beğenmediğin Türkiye’de dünya sıralamasında ilk 100’e, ilk 500’e giren üniversiteler olurdu. Şimdi ilk 1000’de bile yokuz. Boğaziçi deyince aklına üniversite değil imar geliyor.
Gecekonduları beton konduya çevirdin. Gökyüzünü görmek mümkün değil. Kentsel dönüşüm belli çevrelerin rantsal bölüşümü oldu. Önemli devlet kurumlarını sayın deseler aklına ilk Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü gelir!
Mahkemeler artık suçluların cezalandırıldığı, hak arayanların başvurduğu bir yer değil, verdiğin kararların tebliğ edildiği aracı kurumlar haline geldi.
Dünyada Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden büyükelçiler yok, senin özel temsilcilerin var. Yabancı dil bilmeleri gerekmiyor, senin vücut dilini konuşsunlar, yeter!
Dünya beşten büyük ama senden büyük değil!
Sana dar gelmeyecek sarayı kimler yapsın?
Gök kubbe senin desek, sığmazsın!
Atasözleri bile seninle anlam değiştirdi.
“Ayağını yorganına göre uzat” gitti, ayağını dolara göre uzat geldi.
“Saman altından su yürütmek” gitti, faiz altından dolar yürütmek geldi.
Senin gibisi gelmedi!
Hiç gitmeyecek gibi iktidar sürüyorsun...
Bunun da bir sonu var, sen de biliyorsun!
Sokak seni çoktan gönderdi. En çok duyulan söz şu:
“Bizi bunlardan kurtarın... Bıktık artık...”
Sokağın dili kolay değişmez. İş bu noktaya geldi.
Şahsım rejimiyle ekonomi “sıçrayacaktı”! İlk hecede kaldı!
Senin gibisi gelmedi!
Yerini doldurmak mümkün değil.
Öylesine büyük bir boşluksun!