Etrafımız ateş çemberi tüm ülkelerde iç savaşın ayak sesleri her zamankinden daha şiddetli geliyor, her ne kadar çıkış amaçları farklı olsa da, aynı sonuca kitlenmişler…
Bu bölgenin halkları diktatörlüğe, baskıya, hukuksuzluğa karşı durmak için, her fırsatta yollara çıkan ezilen halklar, kurtarıcı bir lider arayışında…
Bakın Rusya nın karışıklığına, seferberlik ilanı ile birlikte iç karışıklık ve terörist faaliyetler ile saldırgan halkın devlete karşı ayaklanması, savaşın Ukrayna topraklarından çıkarak, Rus topraklarında nasıl hızla yayıldığı…
Bir diğer komşumuz ve on günden beri süren ayaklanmalar, İran da ahlak plisi tarafından öldürülen, Kürt kızının acısı ve üzüntüsü üzerine bu Kadınlara uygulanan baskı rejimine karşı bir tepki olarak her taraf protestolar yayılmaya devam ediyor!
Afganistan da, Irak ta Suriye de ve Azerbaycan gibi komşu ülkelerde Hatta Çin gibi süper ülkede bile darbe ve ayaklanma iddialarının yaygınlaştığına şahit oluyoruz.
Bazı üst akılların verdiği karar ne bilemem ama dünya yeniden dizayn edilirken, Dünya nın tamamında yoksulluk açlık ve isyanların baş göstermesi bir tesadüf değildir.
Tüm bu olup bitenler neyin habercisi, bu darbe söylentileri ve isyanların tamamının bizlere sığınmacı olarak büyük yük yüklediği, bu sığınmacıların tamamının yönü ve hedefi maalesef bize doğru.
Zaten biz bize yetmeyen bir üretim ile tüm gıda maddelerini ithal eden bir ülke ve döviz dar boğası ile karşı karşıya olduğumuz ortada.
Bu 5 milyon sığınmacı yetmezmiş gibi, birde yeni komşulardan gelecek, sığınmacı ile paylaşacak bir lokma ekmek bile bulmamız mümkün olmayacak.
Biz bizi yemeden önce sığınmacılar ve göç zedelerin bizi yemesinden korkuyorum, nedeni ise bedeli fırlayan gıda maddelerinin, bundan böyle bize yetmeyecek olması.
Dün hayvan üreticileri, kısa süre de, hayvansal ürünlere yüzde 30 zam beklediklerini ve böyle devam ederse et kıtlığının kapıda olduğunu açıkladılar.
Tarımsal ürün girdilerinin fazla zamlanması sonucu bir çok üretici tarımsal ürün üretmekten vaz geçince, ithalatında imkansız olması, açlığının ve kıtlığın kapıda olduğunu gösteriyor.
Ne kadar sabredecek olursak olalım, yine de sonunda kıtlık bizi bulacaktır, sabrederken veya isyan ederken, tüm yoksul kesimin ulaşamadığı tüketim maddelerini sokaklarda isyanla karşılayacağı açık!
Yani komşularımızdaki siyan dalgası en sonunda bizi de içine alacak şekilde yayılıyor, bu isyanı fırsata çevirmek isteyen çevrelerinde olduğu ortada!
Şimdiden hazırlıklı olmak lazım, ama bu hazırlığı yapacak bir siyasi ve idari kadro ortada yok, ne iktidar ne de muhalefet, tamamen gündemden kopuk bir siyasi yapılanma…
Muhalefet hala cumhurbaşkanını adayını belirlemekle meşgul iken, iktidar ise tüm ekonomik göstergeleri bırakmış, vatan bayrak ve din iman üzerinden siyaset yapıyor.
Bunların ne gelen göç dalgasından, ne de gelecek olan kıtlıktan haberleri yok, iktidar ve koltuk hırsı için her gün toplantılar ve siyasi açıklamaları ile bu halkı bezdirdiler!
Yani ortalığı ateş almış, Yangın yerine dönmüş siyasiler hala eski teraneleri okuyorlar, boş bütçe sıfır merkez bankası ve alakasız bir tespit ile seçime gidiyoruz!