Konya Şehir Hastanesi'nde katledilen Dr. Erdem Karakaya'nın ardından doktorlar 2 günlük iş bırakma eylemine giderken Konya Kayalar Camisi imamı Ahmet Gür cuma hutbesinde doktorları hedef aldı.
Cami imamları Cuma hutbesini müftülüklerin hazırladıkları metin üzerinden namazda bulunan vatandaşlara hutbe olarak aktarılır.
Cami imamının bu olaydan kendine hisse çıkararak yorum yapması imamın görev alanının dışında değil midir? Üstelik doktorlar iki günlük grev yapmalarını belirtilen sürede hasta ölümleri yaşanması halinde sorumluların doktorlar olacağını söylemesi kime neyin ihbardır?
Doktorların bütün müdahalelerde grev yapacağı yanlış bilgilendirmedir. Doktorların acil serviste ve yatan hastalara hizmet vereceği açıklandığı halde doktorların itham edilerek suçlanması yanlış ve amaçlı bir davranış değil midir?
İmamın doktorların kısıtlı şartlar ve yetersiz maaşlarına rağmen işlerini aksatmadan yürütmelerini takdir etmesi gerekirdi. Çalışma günlerinde poliklinik hizmetinde günde muayene ettikleri hasta sayısı 100 ün üzerinde olduğunu biliyor mu?
Yetmez doktorların haftanın bazı günlerinde ameliyatlarda ter döktüklerinden habersiz olduğundan eminim. Aldıkları maaşın azlığına bakmaksızın yaptıkları bu fedakârlığı takdir etmek gerekmez mi?
İmam olarak beş vakit namazı cemaat ile kıldırtmaktan başka bir göreviniz var mı?
Doktorlar ve diğer meslek gurubundaki tüm çalışanlar bu durumu bilmiyorlar mı?
Buna rağmen bir güne bir gün eleştirilmemeniz tesadüf müdür? Yaptığınız işteki zorluk ve tehlike nedeni ile yaşadığınız stres ne kadardır? Bunları mukayese ederek hutbeyi okusaydınız eminim farklı bir hutbe konuşması olacaktı.
Doktorun görevi başında katledilmesi mahkeme kararı ile olayın bilgilerine ulaşım engellendi. Olayda yaşananlara görevdeki doktorların tepkisi yaşanırken bir gösteri yürüyüşü kararı çıktı.
Doktorların ölmek istemiyoruz serzenişlerine karşı güvenlik kuvvetlerinin biber gazı ve iterek tartaklayarak engellenmeye çalışıldı. Bu arada polislerin birinin bayılması ile doktorların polise yardımcı olmak için çaba gösterdikleri görüldü. Bu dahi doktorların amacının kargaşa çıkarmak olmadığını yakın tarihte sağlık personeline saldırılar, darp ve yaralamaların gerçekleştiği gerekçesiyle yapıldığı biliniyor.
Yaşanan bunca olaya karşın personelin güvenli bir iş ortamında görev yapmasının sağlanamaması bu gösterinin yapılmasına neden olmuştur.
Ülkenin sayılmayacak kadar sorunlarından biri de üniversite öğrenimi sırasında aldıkları kredilerin okul bittikten sonra faizi ile birlikte geri istenmesidir. Okulu bitiren birçok öğrenci uzun yıllar iş bulamadığını bu sebepten baba evinde kalmak zorunda oldukları bilinmiyor mu?
İş bulsa bile eğitimini gördüğü bir işte asgari ücretle çalışması borçlarını ödemesi için yeterli değildir.
Bugün üniversiteden mezun olduktan sonra iş başı yapan tek gurup doktorlar ve sağlık çalışanlarıdır. Bunun dışında mezun olanların devlet kadrolarına direk atamaları mümkün olmadığı gibi herhangi bir öncelikleri de yoktur…