?>

DEVLET SARAYDAN YÖNETİLİRSE!...

M. Şah Ayaz

4 yıl önce

Devletin saraydan yönetilmesi, Eskiden olduğu gibi kalın sur duvarları ile çevrilmesi, halk ile arasına set çekmesi sonucu, Tebanın halinden anlaması ve onların halinden haberdar olması zorlaşıyor…

Saray halkın içindeki vezirlerine, pardon danışmanlarına danışarak iş yaparsa vezirlerin yani danışmanların insafına bu halk bırakılmış olur!

Saray danışmanlarının nasıl olsa bir sorumluluğu yok, her hal u karda, tuzu kuru ve etrafındaki yakınlarına çıkar sağlayarak, sıkıntılardan etkilenmiyorlar!

Daha önce güçler ayrılığında, yasal ve hukuka dayalı devlet yapısında, cumhurbaşkanımız, halkın arasına karışır, taksi terminallerinde, yoksulların iftar sofralarında, sokaktaki gençlerle buluşurdu…

Ama bu gün o günlerin boşluğunu muhalefet partileri doldurmakta ve halkın ne kadar fakru zaruret içinde olduğunu anlamaktalar…

Bu gün saray ve eşrafının bu sıkıntıları anlaması ve bu dertlerle dertlenmesi mümkün değil, sayın başkanımızın tebdili kıyafet yaparak bu halkın arasına girmesi şart!

Bakın insanlar eski zamanlar gibi gözü kapalı ve sağır değiller, sosyal medya denilen bu haber ağı ile dünya ve ülkeler bazında hiçbir şey saklı kalmayacak şekilde şeffaf ve açık.

Bakın her toplantıda, pandemi döneminde, esnafın, işsizin, işçinin, iş adamının yanında olduğunu ve destek verdiğini açıklayan saray, dünya genelinde halkına yardımcı olan ülkeler arasında en sondan geldiğini herkes biliyor!

Yani devletini ve başkanını yanında göremeyen halk, yarın nasıl saraya destek verecek, gayri safi milli hasılanın yüzde 1 rini bile halkı ile paylaşmayan bir devlet…

Bu pandemi döneminde sırf hazineyi döviz ile doldurmak için yüzde 20 faizi Londra tefecisinin cebine hiç düşünmeden koyabilmektedir!

Saraydan bakınca her şey güllük gülistanlık görünüyor, aylardır esnafın iş yerini kapatan saray yönetimi, bunların ne yediği, ne içtiği, evlerinde, nasıl oturdukları, kiraları, personelleri, vergileri hiç umurlarında değil.

Saraya Yeniçeri askerlerinin isyanı gibi, esnaf sosyal medya da meydan okuyarak tepkisini dile getirip, 1 Martta işyeri açmaya karar verince, bakalım saray bu isyanı nasıl bastıracak?

Vezirleri yani sarayın ekonomi ve sosyal danışmanları aldıkları üçer ve süper maaşlarla, her şeyi iyi göstermeye devam ediyorlar, ama bıçak kemiği çoktan yardı, Pandemi kimsenin umurunda değil.

Millet hastalıktan değil, açlıktan kırılmak üzere, dışarı çıkıp işine gitmek istiyor, saray hala verdiği günlük rakamlarla uğraşıyor!

Bir de bu moral bozukluğu üzerine yıllardır, çıkarttıkları bir terör örgütü ve onun yaptığı darbeyi de ABD ye mal etmeleri ile bu kadar mağdurun ne olacağı sorusu insanları tamamen çıldırtmaktadır.

Bu güne kadar bu darbenin arkasında madem Amerika vardı, bu TRUMP ile yapılan sıkı fıkı ilişkiler ve bu dostluk pozları ne oluyordu?

Haydi bunda geçtim, Boğaziçi öğrencileri atanan Kayyum Rektöre tepki gösterirken, birden sarayın aklına bu gavur dönmesi çocukların, bu sapık kişilerin yine ABD tarafından maaşa bağlandıkları geliyor!

Çok ilginç değil mi? Madem bu güne kadar saray bu sözde kirli ve sözde necıs çocukların ve derneklerin farkındaydı, neden bunlara karşı bir eylem gerçekleştirmiyordu?

Neden bu zararlı düşmanların üzerine bir gece ansızın gitmiyor ve devletin güçlü pençelerini göstermiyordu? Ne zaman bu gençler bu rektör olmaz dediler, bunların bin bir sülalelerinin kirli çamaşırları ortaya döküldü!

Vatan haini, Din düşmanı, sapık, isyan kar ve devlet düşmanı oldular bu çocuklar, bu gün onları bu mahkemeden o mahkemeye, bu karakoldan o karakola sürüp atıyorlar.

Ama terörist dedikleri bu çocuklar neden hiçbir mahkeme tarafından tutuklanamadılar, tutuklanmaları için neden bir delil, bir kanıt, bir suç unsuru bulunamıyor? Ne kadar gizli ve hassas yeraltı teşkilatları varmış!

YAZARIN DİĞER YAZILARI