?>

DEPREMLER İNSANLIĞI SARSIYOR…

M. Şah Ayaz

11 ay önce

Dün tüm ülkede bir tarihi depremin 1. Yılını hep beraber idrak ettik. Acılar ve göz yaşları içinde ama bir çok soru ve bir çok olumsuzluklarla beraber!

Her depremde enkaz altında kalan sadece insanlar değil, aynı zamanda insanlıkta o en kazların altında kalıyor!

Gölcük depremi gibi büyük bir depremden sonra yaşananlar hala dün gibi aklımda, onlardan hiç ders çıkarmadığımız gibi, birçok depremden de ders çıkaramadık.

Van depremi, Elazığ depremi ve onu talip eden birçok deprem, ama en büyük ve en son depremde birçok şey depremin altında ve en kazların arasında kaldı diyebiliriz.

Birincisi o depremde en önde olması gereken, Kızılay tamamen çöktü, yolsuzlukları ve birçok uygunsuz davranışları deprem boyunca ortaya serildi.

Satılan konteynerler, satılan çadırlar, satılan malzemeler ve ortaya çıkan Kızılay çiftliğinin kimlere kullanıldığı, kimlerin çıkar merkezi olduğu oraya çıktı.

Bu deprem sonucu yıkılan binaların altında kalan iktidar yanlısı müteahhitlerin sözde yapmaya çalıştıkları, tabuttan binalar ve onun altında kalanlar…

Bu depremden sonra müdahale etmekte geciken, ordu ve güvenlik güçlerinin emir ve komutasında ortaya çıkan zafiyet ve bunun verilemeyen açıklaması!

Siyasetin de altında kaldığı 6 Şubat depreminde, her siyasi parti kendi yandaşlarına yardım ederken, onlardan olmayanları ölüme terk etmeleri.

İnsanlık dramları yaşanırken iktidar partilerinin vurdumduymaz tavırları ve suçlu olanlara bakış açıları çok önemli.

İnsanlık dışı bir başka konu ise deprem sonrası yapılan yağmalama lar ve bu acımasız eyleme karşı yine insanlık dışı cezalandırmalar…

Bu deprem ile ilgili daha çok yazılacak insanlık dışı eylem ve davranışlar nedeniyle, insanlardan çok insanlığın altında kaldığı enkazlardan, insanlığı nasıl kurtaracağız?

Bunun hesabını yapmak lazım, insanlık için inanç ve iman, eğitim ve vicdanın olması gerekir var mı bu ulvi değerler?

Birçok tarikat ve cem atların yaptıklarına da şahit olduk, onların yaptıkları bu ulvi değer taşıyan inanç ve imana sığmayan davranışlardı!

Bir de en çok üzerinde durulması gereken, bu deprem ve yer sarsıntılarında hayatlarından ve varlıklarından haber alınamayan, kimsesiz kalan bebek ve çocukların akıbeti?

Acaba bu çocuklara ne oldu, neredeler ve kimin kirli emellerine malzeme veya sermaye oldular, satıldılar mı, öldürüldüler mi?

Kadınlar ve gencecik kızlardan, haber alınamadı, ziynet eşyalardan ve namuslarından kimse söz edemedi, bunların sahibi devlet olmalıydı ve bu olumsuzluklara müsaade etmemeliydi!

Evet, üzerinden bir yıl geçti bu depremin ama bu olumsuz tablolardan hiç birine el atılmadı, yani kısacası bu depremin enkazı altında insanlık yok oldu!

YAZARIN DİĞER YAZILARI