Bu gün olanlar, dünün hatalarının toplamı ve düzeni iyi okuyamamanın cezası olarak değerlendiriyorum.
Daha seçimden birkaç gün sonra başlamıştı, Kayyum atamaları ve sistemin yapacakları, bunun nedeni ise muhalefet partilerinin sistemi tanımamaları veya tanımak istememeleri!
İki sefer Kayyum atamaları ile belediyeleri terk eden ve meclisten hiçbir karar çıkaramayan muhalefet partisi ve Kürt partileri, hangi sistemdi yönetildiklerini anlayamadılar!
Yıllar önce bu sistemin temeli atılırken, özellikle ana muhalefet partisi de bu değirmene su taşıdı, yani tekli ve hukuksuzluk rejimini kabul etti!
Cumhur ittifakı aynı zamanda, derin devlet ittifakı olduğu ve bu sistemin değişmesi gerektiğinin düğmesine bastı!
Özellikle, tüm kurum ve kuruluşların yapısını değiştirmek için, çete, mafya ve kara para politikası ve yönetim şeklini benimsediler!
Öncelikle tüm kurumlara mavi yakalı teröristleri yerleştirdiler, liyakat, eğitim ve hak diye bir şeye bakmaksızın…
Bunu gören muhalif siyasiler maalesef sessiz kaldılar, bu kadrolarını, Adalet denilen en kritik mevzilerden başlattılar.
Daha sonra, diyanet, milli eğitim, Polis ve Asker bölgesini iyice tasfiye ettiler, bu kurumları direk saraydan alınacak emirlerle yönetmeye başladılar!
Seçim kurulu, İstatistik kurumu ve diğer kurumlar başta olmak üzere hepsini kendi emellerine alet etmek için, çetelerini yerleştirdiler!
Tam bir saray ve padişah yönetimine dönüşen sistemde, meclisi, vekil, bakan ve memurların hiçbir kıymeti kalmadı, adamlarının olmadığı yerlere anında, ülkücü mafya çetelere yer açtılar!
Millet dışarıda eli silahlı çeteler beklerken, devletin tüm kurumlarına eli kanlı ve hukuk nedir bilmeyen, amirleri veya sarayın emirleri ile çalışan bir sistem oluşturdular!
Bu rejimi iyi tanıyan ve bu hukuksuzluk ve bu adaletsizliği iyi bilen muhalefetin CHP si ve DEM partisi, yerel seçimlere girince herkesi demokrasi ve hukuk devleti safsatası ile kandırarak, üçüncü kez sandığa çağırdı!
Saray seçimden sonra yüzde 93 katılım ile dünyanın en demokratik ülkesi olduğunu tüm dünya ya deklere etti, bu seçimler sayesinde, demokrat olduğunu muhalefetin sayesinde ilan etti!
Amerika gibi demokrasi si ile övünen bir ülkede bile yüzde 50 katılım sağlanan seçimlerde, bizde muhalefetin şişirmesi ve özellikle Kürt partisi DEM in teşviki ile…
Kürtleri bir kez daha yüzde yüz sandık başına çağırarak, Kayyumlara müsaade etmeyeceklerini, bu sefer devletin Kayyum atayamayacağını ifade ettiler!
Ama sistem aynı sistem, iktidar aynı iktidar ve hukuksuzluk diz boyu, bu seçimlerde bu ülkenin hak etmediği demokratik görünümü vermek için çalışan bu partilerin suçu ve sorumluluğu yok mu?
Seçimden hemen sonra belediyelere gelen başkanların dilinden düşen ilk kelime ne kadar başkanlık yapacaklarının belli olmadığı idi!
Yani bu olacaklara DEM’li başkanlar hazırlıklı idiler, sistem tıkır tıkır çalışıyor, gerekenler geç te olsa yapılıyor, hala demokrasi ve hukuktan söz eden varsa, onlar halkı kandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar!
Bence bu gün olup bitenlerden, iktidar ve saray yönetiminden daha çok muhalefet partilerinin suçu vardır.