Döviz dalgalandıkça ve dalgaların boyu yükseldikçe bazı spekülatörler bu işten çok büyük paralar kazanmaktadırlar… Hele birde merkez bankasına yakın olan ve saraydan torpilli olan dolar milyarderleri olsa bir gece de dolarlarına ve milyarlarına milyarlar kazandırırlar… Döviz bu günlerde hafta sonunda belli bir miktar düşmekte, hafta başında ise hızla yükselmektedir, oysa hiçbir ekonomik düzelme veya ani bozulma, piyasalarda hiçbir hareketlilik olmamasına rağmen… Yıllar önce bu yoldan birçok kazanç sağlayan bir merkez bankası başkanının istifa ettirildiğini ve bu tür dedikoduların olduğunu biliyorum… Bu ekonomik krize rağmen, bu döviz darboğazına rağmen, hala bazılarının bu fırsatları değerlendirdiği gerçeği varsa çok büyük bir ihanet olduğunu söylemem yerinde olur… Ülkenin zor günlerinde ve hazinenin bu zayıf zamanlarından hala bu yolları kullanarak, zenginleşmeye çalışanlar varsa, bunların, bu servetlerinden hayır beklemeleri boştur, bu kazançları onların başına bela olacaktır! TARIM POLİTİKASIZLIĞI! Bu yıl tarımsal malların fazla zamlanması sonucu, temel gıda maddelerinde çok yüksek fiyatlar beklenmekteydi. Yani kısacası, çarşı pazarda enflasyon yüksek çıkacak, enflasyonun şimdiden yüzde 20’lere çıktığı sebze, meyvede, ekmek ve diğer bakliyatta da beklenmekteydi. Bunun üzerine iktidar bakliyatta gümrük vergisini yüzde 0 a indirerek, vergileri sıfırladı, amaç iç piyasada fiyatları düşürmek. Ama bu politika ile düşürülmeye çalışılan, bakliyat fiyatları sonucu, köylü ve çiftçinin ürünü değer kaybına yol açacak ve elindeki ürünü ucuz fiyata satmak zorunda kalacak. Bu uygulama ile çiftçilerimizin gelecek yıl ekin ekmekten ve biçmekten geri çekilecekleri, tarımsal ürünlerden düşüş olacağı ve birçok ailenin tarımsal üretimden çekileceği anlamına gelmektedir. Bu politikalarla, her yıl binlerce çiftçi, girdi maliyetlerinin yüksekliği ve ürünün ucuz bir fiyata gitmesi nedeniyle üretimden çekilmektedir. Biz dışa bağımlı tarımsal ürünlerle gelecekte döviz in daha da yükselmesi ile içerde, tarımsal ürün bulmadığımız gibi, dışarda, supvanse etsek dahi, daha pahalıya bakliyat tüketmek zorunda kalacağız. Önümüzdeki aylarda, et fiyatlarının yükselmesi bekleniyor, özellikle kış aylarında, o zamanda, yine et ithalatı ile aylardır, et fiyatının yükselmesini bekleyen hayvancılık sektörüne büyük darbe indirilmiş olacak. EKMEK YOKTUR YEMEYE AT LA GİDER SIÇ…. Birleşmiş Milletlerin bile gıda yardımı ve hibesinde bulunamadığı yoksul ülkelere, biz bakliyat ithal ederek, hibe yapacağız! Bu politikaya ne demeli, hovarda politikası ve boşboğazlık denmez mi acaba? 10 BİN TON BAKLİYAT HİBESİ Türkiye, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla Suriye’deki sivil halk başta olmak üzere diğer ülkelerdeki ihtiyaç sahiplerine 100 bin tona kadar un ve toplamda 10 bin tona kadar yeşil mercimek ve nohut hibesi yapacak. Temin edilecek ürünler, Türk Kızılay’ı ve/veya AFAD’a teslim edilecek. Doğan bedeller, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin ilgili harcama tertiplerinden ödenecek.