Hayat pahalılığı her tarafı sarmış, herkes bir şekilde bu yangın yerinden etkileniyor ve herkesi bu ateş yakıyor.
Biz çarşı Pazar dedik ama her alanda bacayı ateş sarmış gibi, şöyle bir çıkıp piyasayı dolaşıp olan bitenden haberdar olmak lazım.
Biz sosyal medya ve haber gazetelerinden sadece manav ve kasaplara bakıyoruz, oysa konuttan seyahate, konaklamadan, temizliğe, giyimden beyaz eşya ya her taraf ateş içinde!
Geçen hafta sonu mağazaları dolaşarak giysi etiketlerine şöyle bir baktım beş yüz lira altında bir kıyafet bulmak zor, en orta giyim için bir kişinin bayramlık giysisi maalesef 10 000 TL den aşağı değil.
Bu bayramda kimsenin gidip bu mağazalardan bayramlık alacaklarına inanmıyorum, birkaç maaş alan ve geliri standartların üzerinde olanlar hariç.
Düşünün emekli birinin kendine ve eşine karın doyuracak ortalama gıda ihtiyacını karşılaması hiç mümkün değil.
Et almak için kimsenin kasap a gitmediği, manavdan tane ile sebze ve meyve alındığı, eski elbiselerin tamir edilerek giyildiği, bir bayram ve bir yaşam biçimine alışmamız lazım.
Bu yoksulluk ve kıtlık ile bu pahalılığın kaynağında her ne kadar kötü yönetim ve işten anlamayan liyakatsızların uygulamaları yatıyorsa da…
Bu yeni dünya düzenini kurmaya çalışan emperyalist güçlerin, ta BOP ile başlattıkları, Corona virüs ile geliştirdikleri ve orta doğuda söndürmedikleri savaşları dünya ya yaymaları ile devam eden bir proje.
Bu projenin eş başkanlığını yapan bizim ülkeyi yöneten ve daha önce yönetmiş olan siyasilerin ise çok büyük ihmalinin olduğunu düşünüyorum.
Mademki bu projede yer alıyorlar, mademki olacakları önceden görüyorlardı, neden önlem almadılar?
Bu soruyu sormak isterim, bizi uyutup vatanseverlik ve milliyetçilik ile birleşerek, Dinarlık adına bu ihaneti yaptılar!
Bu gün geldiğimiz yer en çok borçlu ve ekonomisi en çok bozulan bir ülkede fiyatı yükselmeyen iki temel ihtiyaç Dolar ve THY bunların fiyatları bastırılarak, hazinenin ve halkın omuzuna yüklenerek daha da fakirleşmemiz için ellerinden geleni yapıyorlar!
Bu böyle gitmez ve bu halk bunu bu şekilde kabul etmez, nedeni ise kısa bir süre sonra, baş gösterecek olan bu dindar ve din adına yönetilen ülkede, Fuhuş, Hırsızlı, Cinayet, Soygun, iflaslar ve intiharlarla, tam bir kaos toplumu.
Bu muydu müteahhitlerin ve İmamların arttığı bir ülkenin geleceği son durumu, bu muydu, oraya buraya kafa vurmak için Ay a araç göndereceğimiz, bu muydu milli ve yerli savaş sanayi?
Bu gün ona buna borç para bulmak için dökmediğimiz dil ve yapmadığımız yalakalık kalmadı, toplum olarak kendimizi onlardan üstün gördüğümüz petrol zengini ülkelere yalvardığımız günler!
Şimdi neredeyiz, şimdi kiminleyiz ve şimdi nereye koşuyoruz?