Döviz e endeksli mevduat hesaplarına bazı vatandaşlar balıklama atladı gibi ama bunların küçük tasarruf sahipleri oldukları ve en azından elindeki dövizi yüksek kurdan alanlar olduğu belli!
Bu garantili mevduata verilen nema veya faiz, yasal olmadığı gibi, hukuki olmadığını söyleyen iktisatçılar, ilerde yasal sorunların ortaya çıkacağını iddia ediyorlar!
Nedeni ise; Kamu yararı olmayan bir harcamanın, bütçeden kaynağı olmayan bu harcamanın anayasa ve hukuka aykırı olduğunu iddia eden yazarlar, bu uygulamanın ilerde anayasa mahkemesine yapılacak bir itiraz ile iptal olma şansı yüksek!
Bunu iyi bilen iktidar yarın vatandaşın ters köşe olması olma ihtimali ile bu garantili kur sisteminin geri dönme ihtimali yüksek, seçim sonucuna kadar bu işin ortaya çıkması halinde, atı alan Üsküdar ı geçmiş olacak!
İktisatçıların dikkat çektiği bir oyun ise, Türk parasına çevrilen mevduatların, faiz artı döviz farkı alacak olan mudilerin bu işlemde nasıl bir karı var? Sorusunu soruyorlar, yani mevduat sahibi zaten elindeki dövizi bankalarda faiz ile yatırınca, neden Türk lirasına geçerek risk alsınlar?!
Bir diğer araştırmaya göre ise bankalardaki mevduatların yüzde 7 oranında faiz ile yatırıldığı, yüzde doksanının ise vadesiz mevduat olduğu yani likidite de kaldıkları ortada, bu sistemin fazla bir etkisinin olmayacağına bir delil.
Hazine merkez bankasının kaynaklarını oluştururken dışardan aldığı borca yüzde 24 faiz veriyor ve verdiği borçtan ise yüzde 14 faiz alıyor, bunun ne kadar büyük bir açık oluşturacağı ortada, bu sonuca göre yüzde 14 enflasyon yolu ile vatandaşa yüklenecek ve dövize endeksli, döviz mevduatı farkını da, yine bizden kesilen vergilerden yani hazineden ödeyecek!
Yani köprüler, hava akanları ve hastaneler gibi, TL de kalanları da hazine garantili gelire bağlayarak, vatandaşın omuzuna bir büyük yük daha yüklemiş oldular!
Sonuca gelecek olursak herkes gibi bende planın ilk aşamasında fazlasıyla heyecanlanmıştım, günler geçtikçe ve zaman uzadıkça işin esasları ve olacaklar ortaya çıkmakta…
Bu güne kadar özellikle son günlerde cumhurbaşkanı konuştukça koşan kur un anlam ve önemi ortaya çıktı, birçok küçük mevduat sahibini ters köşe yapmak!
İkincisi seçim hazırlığı için önce kuru yükseltmek, ardından düşürmek, Nasreddin Hoca’nın eşeğini kaybedip görme fıkrası gibi, milleti duygusal olarak algı operasyonu ile uyutmak!
Nasıl olsa milletin hazinesinden giden milyar dolarları savurarak, seçimini garanti altına almak, yeniden anketlerde oran yükseltmek!
Son olarak birçok yandaş zenginin servetine servet katarak, döviz kurları üzerinden yeni servetler çarpmak!
Bu kadar vatanını milletini, dinini seven birine bu millet hak ettiği değeri vermezse bu millet nankör demektir!
Yakında kurulacak sandık ve oynanacak gerçek oyun, işte o zamana kadar çıkmazsa ortaya kirli çamaşırlar ve dünya dan, yani dış güçlerden kalkacak bir kasırga!
Allah bu millete akıl versin, bu milleti esen rüzgara karşı korusun algı operasyonlarına alet etmesin, onun zihnini ve gönlünü güzelliklere ve güzel insanlara açsın.