Meclis kürsüsünde tam bir ayrışma ve tam bir bölünme olduğuna şahit oluyoruz, sağ sol veya şu parti bu parti değil, sistemsel bir yarışma!
Meclisin kurulduğu ilk yıllarında olduğu gibi, şeriat, din ve cumhuriyet ile Laiklik arasında tam bir uçurum oluşmaya
Bu oluşum bu sistemin sonu anlamına gelmektedir, bir taraftan iktidar, bu sistemin kuruluş amacı ve gayesinin tam tersine, anayasal şartları değiştirmeye yönelik uygulamalar…
Ana muhalefet ve bu sistemin kurucusu olan Atatürk ün ilke ve inkılâplarını korumaya çalışan siyasi yapı, en can alıcı çelişki ve çatışma!
İktidar eline aldığı tüm imkan ve tüm yetkilerini bu sistemi değiştirerek, bu sistemin kuruluş gayesini yok etmeye çalışıp, onu kuruluş yıllarındaki başarısını bitirmeye çalışıyor!
Kadın haklarından, aile ve birey haklarına kadar, inanç ve düşünceden, sistemin işleyişi ve anayasal haklardan tamamını değiştirmeye çalışıyor!
Kılık kıyafet devrimleri, sosyal ve siyasal devrimler, anayasada yer alan tüm hak ve maddelerin birer birer değiştirilmesine yönelik çalışmalar, en son, tarikatların birer sivil toplum örgütü olma tartışması!
Bunu geçen gün meclis kürsüsüne tüm milletvekillerine haykıran bakan, artık bu maddenin de değiştiği haberini açıkça verdi.
Bundan sonra tarikatlar ve cemaatler birer sivil toplum örgütü oldukları ve bunların liderlerine şeyh ve hoca değil, başkan olarak anılmaları gerektiğini söyledi!
İşte sözün bittiği noktada ve hepimizin durup buna yeni bir bakış açısı ile bakmamız gerekmektedir. Birer sivil toplum örgütüne dönüşen bu tarikat liderlerinin birer başkan olarak hareket edecek yetkinliğine ve eğitime nasıl kavuşturulacaklar?!
Bence bu sistem için olduğu gibi bu cemaatler içinde çok yeni ve çok özel bir uygulama, bunun için tüm sosyal ve politik yazılımların yenilenmesi gerekir!
İşte bakanın basında çıkan meclis konuşması;
“Bakan Tekin, tarikatların okula girmesini sağlayan protokollerin süreceğini söyledi
Karma eğitimi hedef alan, imamları okullara sokan, mescitleri anaokulunda dahi zorunlu kılan, müfredatı dinselleştiren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin cemaat ve tarikatları sivil toplum örgütü saydı. Tekin, yasaya karşın AKP’yle birlikte güçlerini artıran cemaat ve tarikatlarla yaptıkları protokolleri sürdüreceklerini açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yasayla yasaklanmasına karşın varlığını sürdüren ve AKP iktidarı döneminde de güçlerini artıran tarikatları savunarak bakanlık olarak işbirliğini sürdüreceklerini söyledi.
TBMM’de süren bütçe görüşmeleri sırasında bakanlığın, tarikatlarla ilişkisini ve protokolleri eleştiren muhalefet milletvekillerine yanıt veren Tekin, “Sizin tarikat, cemaat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Bu protokollerle bize hizmet eden, bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor” iddiasında bulundu. Başta eğitimciler olmak üzere Tekin’e “Hem anayasayı hem de yasaları çiğneyerek suç işliyor” tepkisi gösterildi. Tekin hakkında suç duyurusunda da bulunulacak.”