Yakın bir tarihte binanıza gelerek alt yapıyı binanıza taşıyacağız. Binaya kutu koyduktan sonra fiber kablo bırakacağız. Bunun nedeni binanızdaki iletişim kablolar istenen evsafta değil. İşlemleri yapmak için belirlenen adrese gelince daire sahiplerinden biri ile konuşmamız gerekiyor”.. “Bina sakinlerinden biri ile konuşmanız gerektiğine inanıyorsanız ben size telefon numaramı bırakabilirim” diyerek kurumdan ayrıldım. Tekrar hizmet aldığım internet şirketin müşteri hizmetlerini aradığım zaman; “adresin doğrulandığını ancak nâkilinin gerçekleşmesi için altyapı işlemlerinin tamamlanması şart” diyerek sorunun devam ettiğini belirtti. “Neden internet hizmetini satan alan firma ile ona hizmet sağlayan kurum bu sorunları aralarında görüşerek sürdürmüyor” sorusunu sorduğum zaman. “Aramızdaki sözleşmede böyle bir sözleşme maddesi yoktur”. Onlar böyle bir sözleşmeyi imzalarken sorumluluktan kaçınmış hizmeti kullanana sorumluluğu yüklemişlerdi. Derler ya üzümü yer talkımı vatandaşa verirler. İşte öyle bir şey. 38 ay sonra kentsel dönüşüm ile yakın dairelerimize binamıza taşındık. Eksik bazı hizmetlerin olmaması önemli değildi. Kira ödemekten kurtulmak için bu sorunları kabullenmiştik. Ev sahiplerine güven vererek binalarını belirlenen sürede teslim edeceğini söyleyerek göreve talip müteahhitler bir süre sonra gerçek yüzlerini gösteriyorlar. Önce yavaşlatılmış inşaat sonra da kaçmak. Bu ve benzeri olaylar yaşadığımız oldukça fazladır. Bu ilimizde sözüne sadık müteahhitlerin olmadığı manasına gelmemeli. Bir çok müteahhit ismi duyulduğu zaman gözü kapalı inşaat halindeki binadan ihtiyacı olanlar daire almaktadırlar. Söylenecek son söz bir işi yapamayacaksanız, lütfen erbabına bırakın. Ne siz mağdur olun ne de vatandaşları mağdur edin.