Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuda tasarruf çağrıları devam ederken, Diyanet İşleri Başkanlığı geceliği 4 bin lira olan bir otelde toplantı düzenledi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın açılışını yaptığı toplantıya Dini İhtisas Merkezleri’nde görevli 200 eğitimci katıldı. Sadece eğitimcilerin bir gecelik konaklaması 800 bin lira tutuyor.
Ülkede bunca ekonomik sorun varken diyanet işleri 200 kişilik personeline toplantı düzenlemesinin başkanlığa maliyeti ne kadardır? Kaplıca otelin bir günlük konaklama bedeli 4.000 lira bu sadece normal ücret ekstra hizmetler de aynı otelde veriliyor.
Üç gün sürecek toplantının diyanet işleri başkanlığına maliyeti 2 milyon liradır. İyi de iktidar ve diyanet işleri başkanı hemen her konuşmasında israfın haram olduğunu anlatırken diyanet işleri başkanlığı her cuma hutbesinde imamların verdiği vaaz veya telkinlerde dile getirmektedir.
Ülke bu ekonomik sorunları yaşarken böylesi bir lüks otelde bu toplantının yapılması ne kadar doğrudur? Bu toplantı mecburi ise daha ucuz bir otel veya tesiste yapılamaz mıydı?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş "İsraf, varoluş bilincimizden ve yaratılış gayemizden uzaklaşmaktır. İsraf, aynı zamanda bütün nimetlerin sahibi olan Yüce Allah'ın Rezzak ismine saygısızlıktır" dedi.
Uzayda deneyler yapılması amacıyla uzaya gönderilen bir roketinde bir Türk astronotu da yer aldı. Astronotun uzaya yollanan roketteki yolculuğunun maliyeti 55 milyon dolar ödendi. Öden bu para ile ülkenin hangi önemli ihtiyaçlarını erteledik?
Bu sadece uzay aracı ile gidiş ve dönüş ücreti olmalı. Bunun dışında orada yapılacak araştırmalar için de belirli bir ücret ödeneceği muhakkak. Ülkenin ekonomik sorunlarını bertaraf etmek için maliye bakanı ve merkez bankası başkanı yurt dışında yatırım ve para ararken böylesi bir araştırmaya yapılan harcamanın ülke ekonomisine hangi katsı olabileceği ihtimali ile bunlar yapıldı?
İTÜ Uzay Mühendisliği bölümü öğrencisi Okan Bayram, üniversitenin Ayazağa Kampüsü'nde intihar etti. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, söz konusu öğrencinin İTÜ'den mezun olduğu iddiaları üzerine 7 yılda mezun olamadığını ifade etti.
Aslında mesele bu kadar karmaşık değil. Okulu 7 yılda bitiremeyen öğrencinin bu durumunu ölüm nedeni olarak tespit ederek sorumluluktan kurtulmayı düşünmektir.
Söz konusu öğrencinin belirtilen süre içerisinde hangi sebeplerden ötürü okulu bitiremediği konusu neden ifşa edilmiyor? Belli ki intiharın en önemli sebebi yaşadığı ekonomik sorunlardır.
Üniversitelere o kadar manasız ve işlevsiz bölümler kondu ki; okuldan mezun olanların çoğu mezun oldukları meslek dallarında istihdam edilememektedir.
Yaşamına son veren öğrenci okulu bitirmiş olsaydı, mesleği ile ilgili bir kurumda çalışabilecek miydi? Bu konuda Cumhurbaşkanının '' Her üniversite mezununa bizim iş bulma yükümlülüğümüz yoktur'' sözleri ülkedeki sorunun sebebini net olarak açıklamaktadır. Ülkede her üniversite mezun edeceği öğrenci sayılarını ülkenin ihtiyaçları ölçüsünde yapmak zorundadır.
Okullardan öğrenci mezun ederek onları istihdam etmeyerek başarılı olunduğu ideası yanlıştır. Uluslar arası araştırmalar yapılırken ülkedeki eğitim seviyesinin de yüksek olması şarttır. Bu durum her konuda araştırmacı yetişmesine katkı sunacaktır. Eğitim seviyesi gelişmiş ülkelerdeki üniversitelerin ilk 500 ü arasına giremeyen üniversite mezunlarından bunu beklemek hayalcilikten öteye gitmez.