?>

BEDENLER, MANEVİYATTA, KALPLER DÖVİZ DE!

M. Şah Ayaz

4 yıl önce

İktidar dolarda, dalgalanmayı bıraktı, artık dolarla dalga geçilemeyeceğini öğrendi, işi rekabetçi kura bıraktı, rekabet denilince, işte biz orda biteriz!

Kiminle, hangi ülke ve hangi ekonomi ile rekabete girebiliriz, birkaç montaj silah alarak, her yerde savaş naraları atmak rekabet değil, mağlubiyettir.

Bakın, bu günlerde rekabet adına yaptıklarımıza anlarsınız, her yerde savaş çığırtkanlığı yaparak dayılanmamızın bize faturası ağır dönüyor…

Yunanistan ile yaptığımız rekabette, dolar yine bizi yendi ve bizi tuş etti, bunun üzerine yeni rakipler ortaya çıktı, Fransa, İngiltere!

Ermenistan la yaptığımız rekabet savaşında, bizzat biz savaşa girmiş gibiyiz, kimse Azerileri dikkate almıyor bile, bu rekabette yine dolar tokat ı yediğimiz gibi, yeni bir rakibimiz, kardeş Rusya ortaya çıktı!

Yani bu rekabetçi döviz kuru en sonunda bizde ne din bıraktı, ne de iman, bizde ne vatan sevgisi bıraktı, ne de bayrak sevgisi…

Bakın insanlarımıza cumhuriyet bayramında bile meydanları doldurmak ve coşkuyu yaşamak şevki kalmamış o heyecanı yaşayamıyorlar!

Bakın camilerde cemaatler cılız ve zayıf, kalanların ise içinde geçim derdi ve yaşam sıkıntısı, doğru dürüst ibadetlerine odaklanamıyorlar…

Aç ve yoksul insanın Allah ve iman bağlarının zayıf olacağını bizzat yine dinimiz öğretmektedir, bize açıklamaktadır….

Her gün gündemi değiştirmek için ayrı ve farklı cephelerde insanları savaşa çağıran bir iktidar, ne vatan sevgisi bırakır ne de uğruna ölünecek bir milli duygu…

Savaşa ve vatan savunmaya aç insanların imanla çıkması mümkün değildir, rüyasında her gün dolar gören, cebindekinin her gün eridiğini gören, bir ülkenin insanlarında ülkü kalır mı?

Namaza duran kişi her ne kadar bedenen bir ibadet ritüeli içinde görünse de, kalbinde düşen lira ve eriyen parasının hesabı ile huşu duymaya fırsat bulamaktadır!

Bu günlerde gündemi değiştirmek ve yeni bir heyecan oluşturmak için, sarayın danışmanlarının yazdığı, Fransa-Türkiye veya Makron, Ardoğan veya Çarlı Hepto-Erdoğan…

Krizlerinde bile halk din, iman ve mili duygularını harekete geçiremeyen bu senaryonun ve bu ikili oyunun fazla etkili olmadığı ortada…

Fransız mallarını protesto eden, cumhurbaşkanının, yanındaki eşinin onlarca dolarlık kol çantası, işin ciddiyetini ortadan kaldırıyor!

Yani kısacası, bu güne kadar çıkarılan suni savaşlar ve suni inançlara sahip çıkma, operasyonlarının arkasında, sarayın, kötüye giden ekonomiyi ve düşen Türk lirasını vatandaşa unutturmanın, gündem değiştirmenin bir oyunu olduğunu, en milliyetçisinden, en dindarına kadar herkes anlamış…

Kimse bu senaryoların vatan ve inanç için olduğuna inanmadığı, cephede ölmek ve namazda durmak, doları düşürmediği gibi, iş ve aş getirmeyeceğini anlamış oluyor…

Bu minare artık bu çuvala uygun değil, bu minareyi çalanlar başka kılıf bulmaları gerekiyor, dolar 10 bin liraya doğru giderken, enflasyon pazarda yüzde 20’lerin üzerine çıkmışken, reel faiz yüzde 17’lere varmışken, kim kandilde huşu duyar, kim Azerbaycan için cepheye gider, kim Karikatürler için meydanlara iner?!

YAZARIN DİĞER YAZILARI