Batman yerel gazetecilerinin 10 Şubat günü yüzlerinin güldüğünü gördüm, meslektaşların adına sevindim, çalışan emekçi gazeteciler, emeklerinin karşılığını almak, valilerine kavuşmak ve Kayyumları ile öpüşmenin mutluluğunun yaşadı.
Bu kavuşma ve bu sevinçlerinin temelinde, ekonomik kriz içinde olan ülkemizin, uygulamak zorunda kaldığı tasarruf tedbirleri nedeniyle, yerel basına getirilen, abone ve reklam kısıtlamasıydı.
Bu devlet uygulamasını Batman yerel basını sineye çekmiş ve kabullenmişti, bir çok günlük gazete ya haftalığa dönmüş veya dijital ortama geçmişti maddi imkansızlıklar yüzünden.
Bu çok acı ve çok üzücü durumumdan herkes gibi bende çok rahatsız olmuştum, bana da bu gerekçeler olmazsa da iki yıldan fazla devlet kurumlarının ambargosu uygulanmaktaydı.
Ben daha önceki Halk gazeteciliği çizgimi daha özgür takip etme adına bu uygulamadan fazla rahatsız olmadım, ama diğer gazeteci meslektaşlarımın çok etkilendiğini biliyorum.
Olan oldu, Türk sineması gibi filimin sonu mutlulukla bitmiş oldu, herkes amacına kavuşmuş oldu, kayıp mal bulunmuş oldu, malını yitiren mal sahibi sevinmiş oldu!
Madem sonuç bu olacaktı, madem tasarruf tedbirleri delinecekti ki daha önce çoğu kez delinmiştir, neden bu kadar kargaşa ve şamata yaşandı?
Bunun hiçbir anlamı bizim tarafımızdan olmayabilir, lakin bunun anlamı bu yasak ve tedbirleri uygulayanlar tarafından çok iyi bilinmektedir.
Geldiğimiz nokta sistemin ve iktidarın içinde olan çıkmazı göstermektedir, yani saraya ve saraylıya, devlete ve devletliye reva görülmeyen tasarruf ve kemer sıkmalar maalesef intikam alma ve muradına erme için bir silah olarak kullanılmaktadır.
Devletin ve sarayın en büyük mülki amiri yerel basınla olan duygusal hoşnutsuzluğunu ve yerel basın üzerinde kurmaya çalıştığı hegemonyasını, bu yolla maddi silahı kullanarak onları terbiye etme yoluna gitti, ne kadar gidebildi sonuç ortada!
Biz devleti temsil eden yetkililerin devletin kaynaklarını ve devletin verdiği yetkileri kendi çıkar ve menfaatlerine kullanmalarının zararlı olduğunu her zaman ifade etmişiz…
Bu tavır ve bu davranışlar devlet ile halk arasında onarılması çok zor uçurumlar oluşturmaktadır, bu davranışlar hiçbir zaman sempati kazandırmamakta, antipati oluşturmaktadır!
Bu yerelde devlet yetkililerinin uygulamadaki yanlışları yüzünden, hem AKP, hem de MHP gün geçtikçe oy kaybına ve kan kaybına yol açmakta bunu yapılan anketler ve istatistikler göstermektedir.
Biz devleti ve kurumlarını halkın hizmetine vermedikçe, biz devlet adamlarına halka hizmet için bilinç vermedikçe, biz devlet adamlarının devletin kaynaklarını boş işler yerine yerel basının emekçilerine kullanmayıp, onlarla alay ettikçe devletin büyüklüğünü ve devlet adamlığının basiretini göstermiş olmayız…
Şimdi gelelim tasarrufa ve tasarruf yapmanın şekline, yapılan ihaleler, çalıştırılan boş kadrolar, savrulan araç gereçler, boş yere işgal edilen koltuklarla uğraşacağımıza, birkaç gazetecinin ilan ve aboneliği ile hiçbir tasarruf olmayacağını iyi bilmemiz lazım.
Yerel basınımızın bu mutluluğu ve sevincine bende ortak oluyor, Allah basiretli idarecilere bizleri kavuşturmasını diliyorum.