Çalışan gazeteciler gününde kendimize bir çok eleştiride bulunduk, ama tamamen gazeteciler mi bu sonuçtan sorumlu?
Hayır değil, ekonomik özgürlüğünü alamayan gazetecinin basın özgürlüğünü alması mümkün değil, hür ve vicdanlı düşünmesi mümkün değil…
Gazetecinin de bir ekonomik gelire ve çağdaş bir yaşama ihtiyacı vardır, onunda eşi ve çoluk çocuğu vardır, onunda sosyal güvenceye ihtiyacı vardır.
Halkın sahip çıkmadığı gazetecinin halk gazeteciliği yapması mümkün değil, ya sermaye sahibinin kontrolüne girer veya siyasilerin kirli hesaplarına alet olur!
Bu gün özellikle yerel basına halkın duyarlılığı ve desteği hiç denecek kadar vardır, ancak lazım olduğunda veya sesini duyurmak istediğinde, vatandaş gazeteciyi görür ve kapısına gider!
Halkımız bir gazete aboneliğini bile çok fazla görür gazeteciye, gazeteci vatandaş için başıboş ve işe yaramaz, sıradan bir vatandaş görünür!
Oysa gazeteci toplumun sorunlarını öğrenemeye, onlara çözüm üretmeye, vatandaş ile kurum ve kuruluşlar arasında diyalog sağlamaya çalışan duyarlı ve çalışkan meslek mensuplarıdır…
Her şeyi bilirler dertleri öğrenirler çözüm üretmek için mesai harcarlar, akılları ve kafaları toplumsal ve sosyal sorunlarla meşgul olur!
Her yere girer, her soruna çare olmaya çalışırlar, bazen kendi özgürlükleri ve kendi güvenliklerine mal olsa da, bu duyarlılığı anlamayan vatandaşa ise her gazeteci alet olmak istemez…
Bazıları gözü kara ve sırtı pek, eyvallah etmez ama o gazeteci ya sefalet içinde olur veya her gün mahkemelerde, ya hapis yatar veya aç açık dolaşır…
Sistem ve hakim siyasilerin tehdidi ve baskısı altında, her gün sıkıntı içinde, mahkeme salonunda savunduğu vatandaşı bulamaz ve haklarını aradığı mazlumu görmez!
İşte o zaman ailesine karşı da mahcup ve çevresinde de horlanır, ’ne gerek var veya hak etmişti çok ağır yazıyordu’ cevapları ile karşılaşır, yani halk kahramanı bile olamaz.
İşte bu şart ve bu ortamda, haksızlık yapan iş adamına, haksızlık yapan devlet adamına kafa tutması veya onu eleştirmesi ona pahalıya mal olur!
Bu şartlarda ve duyarsızlığa rağmen, görevini yani gazetecilik yapmaya çalışan meslektaşlarımız tabi ki vardır onlara saygım var, ama herkesin bu sıkıntıya göğüs germesi çok zor!
Bu meslek ve meslek mensuplarına halk olarak sahip çıkmamız ve onlara gerekli duyarlılığı göstermemiz gerekiyor, o zaman onlardan halk gazeteciliğini beklemek ve onların eleştiri sanatını yerinde kullanmalarını istemek hakkımız olur.
Ekonomik özgürlüğünü alamayan, ekonomik olarak ayakları üzerinde duramayan, ne özgür gazetecilik yapabilir, ne de haksızlığa karşı dik durabilir.
Gelin özgür basını hep beraber destekleyelim, maddi ve manevi olarak yanlarında duralım, onların başkalarının işinde ve başkalarının peşinde çalışmalarına engel olalım, sadece gazetecilik mesleği için çalışmalarına ön ayak olalım…