?>

BARIŞ İSTEDİKÇE, SAVAŞA DOĞRU...

M. Şah Ayaz

3 yıl önce

Dünya ve özellikle bölgemizde savaş ortamının tüm ağırlığı, yokluğu, sıkıntıları, gözyaşları ve kan deryası ile her geçen gün ıstıraplar artmaktadır. Herkesin özlemini ve hasretini çektiği barış ortamı bir türlü sağlanamamaktadır, gün geçtikçe, mikro ve makro düzeyde bu savaş ortamı kendini his ettirmektedir. Dünya da artan nüfus ve kısıtlı yeryüzü kaynakları, insanları saldırgan ve acımasız bir şekilde kan akıtmaya ve bir birine zarar vermeye zorluyor. Bir de bunun üzerine yoksulluk ve sefaletin getirdiği eğitimsizlik ve vicdansızlıktan kaynaklanan vahşileşmiş insan oğlu, adeta gözü dönmüş. Ülkeler ve yeryüzü coğrafyası, maalesef emperyalist ülkeler ile yoksul ülkeler arasında bir varlık yoklu savaşına dönüşmüş. Bölgeler arası, yerüstü ve yeraltı zenginlik kaynaklarının, emperyalist ülkeler tarafından sömürülmesi ve bu kaynakların taşınması için, yoksul ülkelerde çıkarılan savaşlar ve kin, düşmanlık… Mezhepler, dinler, ırklar arası çatışma ortamı ile geri kalmış yeraltı zengini ülkelerde savaşlar bir türlü bitmemektedir. Emperyalist ülkeler global düzeyde yoksul ülkelere huzur ve hayat hakkı tanımazken, mikro düzeyde ise yoksullar zenginlere bu hakları tanımamakta ve sermayelerin bölünüp parçalanmasına neden olmaktadırlar. Bölgemize çeşitli projeleri uygulayan emperyalist güçler BOP ve Arap baharı gibi projelerle, her ülkenin içine ateş düşürüp onları savaş ortamına ve iç savaş ile yıpratmaya çalışıyorlar! Tunus ile başlayan bu projeler, tamamen İslam coğrafyasına yönelik iç isyanlar ve viç karışıklıklar ile iç savaşlara neden oldu. Bu gün bu projenin son ayağı olan Afganistan ve Taliban gerçeği ile bu bölgeyi ve Arap coğrafyasını istikrarsızlaştırarak, onların birikimlerini savaş malzemeleri ile tüketmeye, zenginlik kaynaklarını yine bu yolla taşımaya ve el koymaya, bu arada savaş ortamında tam bir insanlık dramı yaşatarak, bu bölgelerde, bir daha barış tesis edilmemek üzere savaş ortamı oluşturulmuş. Bizler biran önce barış için kolları sıvamalı, her yere ve her ortama huzurun gelmesi ve insanlığın yaşaması için barış istek ve arzularını arttırmalıyız. Öncelikle evimizden, çevremizden ve yakınlarımızdan bu barış ikliminin yeryüzüne hakim olması için, çaba içerisinde olmalıyız. Öncelikle mikro düzeyde, insanlarımızın bu aç gözlülük ve tamahkarlıklarını gidermek, onları insani ve barışçıl düşüncelere hakim olmasını sağlamak için çaba göstermeliyiz. Bu gün özellikle ülkemizin içinde olduğu yüksek ağırlıklı savaş ortamı ile hem insanlarımız heba edilmekte, hem de ülkemizin, zenginlik kaynakları tüketilmektedir. Her bir savaş silahının binlerce dolar seviyesine çıktığı günümüzde, son model savaş teknolojisine verilen milyarlarca dolarlar, bizim ve geleceğimizin varlıklarının yok olmasına neden olmaktadır. Hepimiz, her yaş ve cinsiyet, her toplum ve her ülke için hemen barış diyor ve barış haftasının, anlam önemi üzerinde durulmasını istiyorum. Hepiniz barış ve kardeşlik içinde kalınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI