Ramazan ayı boyunca zorunlu olmadığı sürece dışarı çıkmıyorum.
Zamanımın bir kısmını dinlenerek. Birazını internette sörf yaparak geçiriyorum.
Bilmediğim, izlemediğim dizileri izlerken farklı ruh hallerini yaşıyorum.
Bazen kendimi olayın içindeymiş gibi hissediyorum. İzlediğim filim ve dizilerde suç ve cezayı konu alan diziler olurken tanımlanabilir.
Film veya dizi ayrımı gözetmeksiniz güncel filmleri tercih ediyorum.
Yetenekli olup gettolarda yaşayan yoksul gençlerin yetersiz eğitim veren okullarda gayretli öğretmenler sayesinde yaşadıkları olumsuzluk zincirini kıran çocukların başarısını izlerken ülkemizdeki eğitimdeki olumsuzlukları mukayese ediyorum.
Geleceğin teminatı olan çocuklarımızın aldıkları eğitim ve gösterdikleri çabaların aldıkları yetersiz eğitim ile desteklenmediğini herkes tarafından bilinmektedir.
Eğitimdeki standardizasyonun her hükümet döneminde değiştirilen müfredatlar ile ileriye yönelik başarıyı getirmediğini görmek tesadüf değildir.
Eğitimdeki seçeneklerin üniversite okumakla noktalanması gençlerin bu sona odaklanmasına neden oluyor.
Ülkede binalar yapılarak üniversite tabelası takılması ile eğitimdeki kalitenin artmadığını görmeyen bir sistem başarıyı mezun ettiği mezunların sayısına endekslemesi ülke gerçeklerini görmemesi eğitimde başarıyı getirmemiştir.
Üniversitelerin bazıları gerçekten iyi eğitim veren kurumlar arasındadır. Ancak! Bu onların daha iyi eğitim veren kurumlar haline getirilmesine katkı sunmuyor.
Başarının devamlılığı eğitim kadrolarının kaliteli eğitim almış akademisyenlerin her dönem takviye edilmesi üniversiteleri daha kaliteli eğitime taşıyabilir.
Mezun olan öğrencilerinin fazlalığı istihdamdaki yetersizlik sebebiyle işsizliğin artırmasına neden olurken; iktidarın "biz mezun olan herkese iş bulmak zorunda değiliz" açıklamaları ile son buluyor.
Mezun olan öğrencilere iş bulunamıyorsa her üniversitede ülkenin ihtiyacı olan mesleklerde mezunlar vererek üniversiteli işsizlerin oluşması engellenebilir.
Gelişmiş ülkeler bu kurallara harfiyen uyarak ülkelerinde işsizliğin artmasını önleyebilmektedirler.
İşsizliği tetikleyen bir başka sorun ise imtihan sistemi ile en yüksek puanı alan şahısların istihdam edilmemesidir.
KPSS puanları ile istihdamdaki aksaklıklar sebebi imtihan sonrasında yüksek puan alanlınlar yakınları yoksa ve iktidar yanlısı değillerse girdikleri mülakat sınavında düşük puan verilerek istihdam edilmeleri engellenir.
İstihdam edilmek için hak edenin değil hak etmeyenin göreve getirilmesi normalleştirmiş oluyor.
Bu uygunsuz istihdam uygulama yöntemiyle birçok iktidar yanlısı bakan veya milletvekilleri yakınlarının çoğunu kamu kurumlarında istihdam edebilmektedir.
Ülkedeki işsiz sayısının da gerçeği yansıtmadığı ise bir başka önemli mesele. İşsiz sayısını az göstererek ülkede her şeyin mükemmel olduğu anlatılmaya çalışılıyor.
Ancak doğruların asla algılarla uyuşmadığını çöpten beslenenler ile çöpten para kazananların sayısındaki fazlalıkla görmek mümkündür.
İşsizlik had safhadayken Doktorların maddi ve sosyal haklarında düzeltilmesi yapılması konusundaki talepleri tatminkâr nedenler gösterilmeden reddedilmesi sağlık çalışanlarının yabancı ülkelerde yaşam ve mesleklerini devam ettirmeleri gerektiğini düşünmelerine neden oldu.
Pandemi döneminde Avrupa ülkelerinin doktor ihtiyaçlarını karşılamak için talepte bulunulması ile sağlık personellerinin ülkeyi terk etmeleri başladı. Hala bu beyin göçü devam etmektedir.
Yıllarca eğitim gören bu nadide yeteneklerin ülkeye hizmet vermeleri gerekirken yurt dışında iş aramalarını hangi neden haklı gösterilebilir.