?>

ALLAH’IN VAADİ VE ZULÜM!

Mehmet Cevat Kerem

2 hafta önce

Allah, insanlara dünya hayatında doğruluk, adalet ve merhamet üzere yaşamalarını öğütler. Ancak tarih boyunca insanlık, zalimlerin adaleti ve hakkaniyeti hiçe sayarak zulümle hüküm sürdüğüne tanıklık etmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de ve Allah’ın vaadinde, zulmün ebedi bir başarı getiremeyeceği, zalimlerin er ya da geç yaptıkları kötülüklerin karşılığını bu dünyada da alacakları ifade edilmiştir. Ancak Son  yüz yıldır İslam coğrafyasındaki  zalimler  bundan ders almamışlardır.

Suriye buna son örnek olmuştur.

Allah’ın izni ile diğer zalimlerde zelil olacaklardır.

“Zulmedenler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” (Şuara Suresi, 227)

Bu ayet, Allah’ın zalimlere tanıdığı mühletin onları uyarmak ve doğru yola davet etmek için olduğunu, ancak bu süre dolduğunda ilahi adaletin mutlaka tecelli edeceğini vurgulamaktadır.

Allah, zulmeden lider ve toplumlara anında ceza vermek yerine bir mühlet tanır. Bu mühlet, hem zalimlere tövbe etme ve doğru yolu bulma fırsatı tanır hem de mazlumlar için sabır ve imanlarını sınama vesilesidir.

Ancak bu süreç, zalimlerin ilahi adaletin elinden kaçacakları anlamına gelmez. Allah, her şeyi görür, işitir ve bilir. Kur’an’da da belirtildiği gibi, zulmedenler kendilerini güvende sansalar da Allah’ın azabı onlar için kaçınılmazdır.

“Rabb’in, halkı zulme sapmış şehirleri yakaladığı zaman, işte böyle yakalar. Onun yakalaması pek acıdır, pek şiddetlidir.” (Hud Suresi, 102)

Zulme mühlet verilmesi, bir cezasızlık değil, Allah’ın hikmetinin bir parçasıdır. Zalimler çoğu zaman bu süreyi bir zafer gibi algılar, ancak hakikatte bu onların daha büyük bir düşüş için hazırlık dönemidir. Çünkü zulümleri arttıkça kendi halklarının güzünden düşmektedirler.

Allah, zalim lider ve milletlerin cezalarını yalnızca ahirete bırakmaz. Çoğu zaman, zulmün sonuçları dünyada da açıkça görülür.

Zulümle hükmeden pek çok liderin, iş insanının ve bireyin çöküşüne şahit oluyoruz.

Zulümle kazandıklarını zannettikleri güç ve servet, sonunda onları daha büyük bir felakete sürüklemiştir. Başta orta doğudaki zulüm rejimleri olmak üzere, dünyadaki diğer dikta rejimleri buna güzel örneklerdir.

Başta İslam coğrafyasında olmak üzere, bazı liderlerin şahsi iktidarlarını dünya servetlerini korumak için neden bu zulümlerine devam etmektedirler? Olanlardan da ders almayacakları kadar gözleri kör, ferasetleri kapanmış mıdır?

Evet, anlaşılan gözler kör ve hırsları kalplerini taş etmiştir.

Mazlumlar için Allah’ın vaadi, en büyük teselli ve umut kaynağıdır. Allah’ın adaleti, sadece zalimleri cezalandırmakla kalmaz, mazlumların haklarını iade eder ve onların sabırlarını ödüllendirir. Kur’an-ı Kerim’de mazlumlara şöyle seslenilir:

“Zalimler için hazırlanan azaptan sakının. Şüphesiz Allah, mazlumların duasını kabul eder.” (Al-i İmran Suresi, 135)

Mazlumların duaları, Allah katında reddedilmez. Bu nedenle, zulüm altında olan bir toplum veya birey, Allah’a yöneldiğinde mutlaka bir kurtuluş yoluna kavuşacaktır.

Allah’ın vaadi kesindir. Zulümle hükmeden hiçbir güç, er ya da geç ilahi adaletten kurtulamamıştır. Bu hakikatin DİĞER ZALİM LİDER VE MİLLETLERE DERS OLMASI ÜMİDİ İLE...

YAZARIN DİĞER YAZILARI