İslam geleneği olan ve İslam öncesinden gelen Kandil ve aydınlanma, mum yakma ve ışık saçma eylemi ile Allah a sığınmak değil, her zaman Allah’a sığınmak İslam’dır.
Kandil bir sokak lambası olan ve yolları, sokakları aydınlatma aracı olan, bir mekanizma, bu Emevi ve Osmanlı döneminde derin Din yöneticileri tarafından İslam toplumuna yerleştirilen, bir gelenek.
Örneğin, bu gün kutlanan Regaip Kandili, yani üç ayların ilk Perşembe gecesi, bu gece de Allah’ın tüm günahları af edeceği ve duaların kabul edileceği iddia edilmektedir.
Bununla ilgili İslam alimleri:
“REGAİP KANDİLİ NE ANLAMA GELİR?
İslam dünyası için büyük öneme sahip üç aylardan, recep ayının ilk perşembe gününü cumaya bağlayan gece idrak edilen Regaip Kandili, "rahmet ve bereket gecesi" olarak kabul ediliyor. Sözlükte "kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış" anlamına gelene Regaip, hadis ve fıkıh literatüründe ise "bol sevap, mükafat, faziletli amel" anlamlarında kullanılıyor.”
“REGAİP KANDİLİ'NİN ÖNEMİ VE ANLAMI NEDİR?
Regaip gecelerinde dua etmek, tövbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul ederek çeşitli ibadetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür. Regaip’in diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Ayrıca Recep ayının hususiyetlerinden birisi de Regaib Kandili ve Miraç Kandili olarak bilinen iki kandilin bu ayda bulunmasındandır. Bu günler ve geceler, kendimizi denetleme ve değerlendirme bakımından önemlidir.
Regaip kelimesi Kur'an'da "Regaib" şeklinde geçmemektedir. Ancak "reğabe"den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur'ân'da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe"nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır. Terim olarak Regaip, Türkçe'de kandil dediğimiz mübârek gecelerden biridir.”
Oysa İslam dininde ve Kuran da böyle bir gelenek yoktur, İslam a göre her gün önemli ve her zaman Allah duaları kabul eder, Allah her yerde ve vakitte kullarını duyar ve işitir.
Kullar, yani insanlar sürekli Allah’a ulaşmak için bir aracı kullanmak ve bir kutsallık aramak için, çeşitli mabetler ve kişilerden medet umarlar…
Bu davranışlar ve bu tür inanç yapıları helak olan toplumların inanç tarzlarıdır, bunlardan uzak durmak, amellere ve insani değerlere önem vermek gerekir.
Müslüman elinden dilinden belinden zarar gelmeyen, insanların canına ve malına saygılı olan, herkesin inanç ve düşüncesine saygılı olan, hukuk ve hak konusunda hassas olan kişidir.
Biz kutsalları oluşturup bu kutsalların peşinden koştukça Allah ın kelamı olan Kuran dan ve onun emirlerinden uzaklaşmış oluruz.
İnsani değerler ve insanın yaratılış gayesine uygun inanç ve düşüncelerle yalnız Allah a yönelmek ve ondan yardım dilemek lazım.
Bizi ne ibadetimiz ne de yanan Kandiller kurtarır illa ki amellerimiz ve insanlara olan faydamız kurtaracaktır.
Allah sorgularken bizi kaç kandil yaktığımızı değil, kaç insana yardımcı olduğumuzu, kaç rekat namaz değil, kaç yoksulu doyurduğumuzu…
İnsanlık için kaç buluş bulduğumuzu, kaç çocuğu iyi ve doğruya yönelttiğimizi, kaç kadının hakkını ve hukukunu koruduğumuzu, kaç kişiyi iyiliğe davet edip kaç kişiyi kötülükten alıkoyduğumuzu soracaktır.
Kandiller varsın yansın, yeter ki biz kimsenin canını yakmayalım!