Nerde ağlayan bir çocuk görsem.
Çocukluğuma giderim.
Neden göz yaşları var derim kendime.
Neden hüzün yaşanır.
Yaşanacaksa neden mutluluk yaşanmaz?
Cevabı bende hazır.
Sanırım pahalı olmasındandır.
Zenginlik ağlamaya engelse;
zengin değilsem, ağlamalı mıyım?
Adalet terazisi böyle mi çalışır?
Ben zenginin yaşantısını kopya etmek istemem.
Benimki bana has olsun isterim.
Bir pamuk şekerine mutlu olurdum.
Uçurtmalarım şatafatlı olsun istemedim.
Gazete kağıdından olsun isterdim.
Koşup gök yüzüne yükselirken;
onunla birlikte imişim gibi hissetmek isterdim.
Bizler tandır ekmeği ile bir barça peyniri katık yapanlardık.
Yamalı pantolonlarda mutluyduk.
Göz yaşlarımız değerliydi.
Ağlamam ondan değil.
Görüntüye bakarak değerlendirme yapan,
kalıplaşmış mantığadır isyanım.