Kahramanmaraş merkezli depremin ardından devlet gerçekten her yönü ile enkaz altında kalmıştır, ölen öldü Allah rahmet etsin, ama kalanlara çektirilenler kabir azabından beter.
Enkaz altından bin bir güçlükle çıkan ve hayata tutunan depremzedeler, ömür boyu devletin beceriksizliği yüzünden sıkıntılı bir hayata ve sürece girmektedirler.
Dün Haber Türk kanalında, sabah 06 sularında bir haber izledim bu hayata lanet ettim, deprem de göçük altında kalan Diyarbakırlı bir anne adayı, enkaz altında doğum sancıları çekerek kurtarılmış…
Ardından onu götürüp doğum yaptıracak bir yardımcı ve bir sahip bulamadığından günlerce, doğum sancıları ile ortalıkta sahipsiz kalmış, ardından bir hayırsever tarafından özel bir hastaneye götürülerek, doğumu yaptırılmış!
Nerde bu devlet nerede bu millet diyesi geliyor insanların, boşuna kovmadılar devletin bakanını, boşuna yuhalamadılar, bu ikiyüzlü yalancı siyasileri…
Bürokrasi çırpınıyor, didiniyor, zorlanıyor, çaresizlik içinde kıvranıyor, ama bir türlü elinden bir şey gelmiyor.
Devlet sahipsiz, bürokratlar çaresiz, yapmak istediklerini yaptıracak devletin gücü ve kudreti arkalarında yok!
Geçen gün Batman valiliği konferans salonunda bir toplantı yapıldı, Batman’ın tüm sivil toplum örgütleri ve hayırseverleri bir araya getirildi.
Devletin valisi, devletin gücüne güvenerek veya gücü tahmin ederek, çok güzel bir gerçek devlet mülki amiri sıfatı ile herkese teşekkür ederek, bundan sonrası için işi kendilerine bırakmalarını ve özellikle ilimize gelecek depremzedeler için, Açık kapı müdürlüğüne veya Alo 179 nolu telefona bildirilmeleri halinde…
Depremzedelerin devletin şefkatli ve merhametli ellerine bırakılmaları istendi, tüm yardımsever sivil toplum kuruluşları, rahat bir nefes aldı ve bundan sonra bu mağdurlara devletin sahip çıkacağı inancı ile dağıldılar.
Ben bizzat sabah saatlerinde bana gelen bir talebi öncelikle Açık Kapı Müdürü ve onun ekibine yönlendirdim.
Beş kişilik bir aile, Malatya dan gelip ilimize sığınmış, üst baş yok, aç ve açıkta, devletin Açık Kapısında yardım bekliyorlar!
Yaklaşık 45 dakika sonra o depremzedeleri aradım, nasıl yardım ve destek verildi mi diye sordum, sormaz olaydık, devleti bu kadar aciz durumda görmez olaydım.
Depremzedenin söyledikleri aynen şöyle; Abe Açık Kapı da boş ev yok, bizi ailece yurda yerleştirmek istediler, kabul etmedim, üst baş elbise istedim yok dediler, yiyecek gıda maddesi istedim, o da yok dediler, böylece aç ve açık ortada kaldık!
Sayın devletin değerli yetkilileri, sayın vali yardımcımız, Açık Kapının önce içini doldurun sonra Kapıyı açın, boş kapı dan kim ne şekilde faydalansın, elleri kolları memurlar ellerinde olmayanı nasıl depremzedelere versin, nasıl onların ihtiyacını karşılasın?
Bakın Taraftarlar birliği gençler sizden, yani devletin organizasyonundan daha etkili ve daha güçlü çalışıyorlar, 1000 depremzedeyi çeşitli evlere yerleştirerek, onların tüm ihtiyacını karşılamışlar.
Bu gençleri örnek alın, bu imkanları nasıl oluşturdular birde siz düşünün, sıcak odalarda ve makamlarınızdan bu işi yönetemezsiniz, uykusuzluğunuz ve yorgunluğunuz, kimseyi rahatlatamıyor!
Lütfen devletin kaynaklarını yerinde ve akıllıca kullanın yoksa devletin halkınız ile iş birliği yaparak, onların hizmet ve yardımlarını aksatmadan onlara yardımcı olun!
Boş verin devletin gururunu onurunu, önemli olan insanların hayatı ve sağlığı, gerisi hepsi hava cıva…