Geçen yirmi yıl içinde, sırf iktidara yaransın diye abdest almasını ve süre okumasını bilmeyen birçok kişi Cuma günleri, abdestsiz ve dua sız devlet memurları, son bir yıl içinde yön değiştirdiler.
AKP iktidarı saraya sıkışınca ve halkın arasından çekilip, eğlence ve tatil alanlarında vakit geçirince, yurt dışına sermaye kaçırıp, yerli sermayeyi eritince, cami cemaati aç ve sefil kaldı!
Bu yeni AKP dindarlığı, tam abdesti ve namazı öğrenmeye başlamışken birde ne görsünler iman ve kıble başka şartlar ve başka yönlere dönmüş!
AKP iktidarının son yirmi yıl içinde, kendi sermayedarlarını ve kendi gençliğini oluştururken, onlara namazı ve ezanı değil, parayı ve hırsızlığı mubah kıldı.
Atatürk ün kurduğu Diyanet başkanlığı, dine değil, dincilere hizmet etmek ve halkı uyutmak için, hala ibadet ve hala eften püften fetvalarla uğraşırken, gençlik ve sermaye sahipleri hem dini, hem de, namazı terk ettiler!...
Bu günlerde camilere gidin ve Cuma namazında ön saflardaki cemaati inceleyin, ne bir bürokrat, ne bir memur, ne bir siyasi göremezsiniz, çünkü onlar çaldıkları paraları yemek için mekan arıyorlar!
Halk, halkı soracak olursanız onlar çoktan camileri terk etti bile, hırsızın, tefecinin, vurguncu ve sahtekarların camilerde ön safları işgal etmeleri ile birlikte onlar, Kemalizm e kaydılar!
Şimdi halk gerçek kurtarıcısını arar gibi, Laik ve Kemalist siyasi ve çevrelere akın ediyor, her zamandan daha farklı bir kitle oluştu, Anıtkabir ve diğer mekanlarda, hatta Atatürkçü düşünce derneğine bile kayıt sırası oluştu!
Bu kadar büyük bir kitlenin, yıllar önce herkesin terk ettiği bu derneklere akın etmesinin nedeni ne olabilir?
Bu soruyu AKP’li Kemalizm’in İmam Hatiplerinden mezun olan, yarım dindar siyasilerden sormak gerekir.
Bu günlerde gidin bakın memurların birçoğu, AKP’li sendikalar, AKP’li kadrolar ve siyasilerden uzak durmak, bunlarla olan sicillerini sildirmek ve Laik, Demokratik bir unvan alabilmek için, arşivlerden kayıtları çıkarıp dosya oluşturuyorlar.
Kimin umurunda Din, İman, vatani bayrak, millet ve memleket, illa da koltuk ve makam, iş ve imkan, bu iktidar Din afyonu ile yirmi yıldan beri uyuttuğu vatandaşı artık uyandı ve onlarda çıkarları peşinde koşmaya başladılar…
Eskiler derler, batan gemiyi önce fareler terk ederlermiş, iyi koku alan ve tehlikeyi çabuk fark eden bu canlı yaratıklar, önce kendi canlarını kurtarmaya ve depodaki erzaktan vaz geçmeye çalışırlar.
Bakın bu halkın haline yirmi yıl önce, hırsızlık, talan ve yolsuzluklarından kaçtıkları laik ve Kemalist sistemden, sığındıkları en kutsal inancın siyasilerinin başlarına getirdiklerine.
Şimdi geçmişlerini, inançlarını, düşünce ve tavırlarını tamamen değiştirip, sakallarını kestirip, bıyıklarını uzatarak, dış görünüşlerinde bile bu dinle alakalarının olmadığını ispatlamaya çalışıyorlar!
Eyvah ki, eyvah, bir kez daha insanlarımız dindar olmaktan pişman olarak, düşmanlarını kucağına atlamaya başladılar, bundan sonrası, başlarına gelecek olanları hiç tahmin etmiyorum, bir çete iktidarından diğer çete iktidarına eviriliyorlar!
Bu ikilemden halk olarak ve siyasi olarak kurtulmak ve halkı bu şekilde ayırımcılığa iten siyasi iklimi değiştirmek, Kemalist ile İslamcı, sosyalist ile sağcı, milliyetçinin bir birini tahammül edecekleri Demokratik bir sistem hepimizin özlemidir, aman siyasiler buna müsaade etseler…