Her gazeteci okurlarının takdirini ve Halkın beğenisini kazanmak için çalışmaz, birçok gazeteci bu meslekten edindiği maddi değerlerin toplamını kazanç hanesine yazar…
Bu yüzden Yurttaş gazeteciliği ile sistem gazeteciliği arasında çok büyük farklar vardır, sistem gazetecili menfaate odaklıdır, sistem gazeteciliği, sistemin her yanlışıma da doğru demek zorundadır, sistem gazeteciliği, tek sestir, renksizdir.
Sistem gazeteciliğinde ilke yoktur, rüzgâra göre yön değiştiren meteoroloji yön çubuğu gibidir. Sistem gazeteciliği, hafiftir ve değersizdir.
Sistem gazeteciliğinin sesi çok çıkar, ama etki alanı çok azdır, hatta etkisizdir, Yurttaş gazeteciliği gibi, çevresinde her zaman, inananları yoktur.
Menfaatler bittiği zaman, çevresindeki, menfaat kümecikleri dağılır ve herkes arkasından kötülükle konuşur, sistem değiştiğinde, onunda çevresi değişir.
Biz 28 yıl boyunca, okurlarımızı ve halk kitlesini sürekli ön sıraya koyduk, idareci ve siyasilerin, görüş ve düşüncesi ile onların çıkarlarına alet olmadık.
Kimse bizi onun bunun gazetecisi değil, bizi sadece Halk gazetecisi olarak görmeleri için elimizden gelen çabayı harcadık.
Evet, bizlere devletin, iktidarın, başarısız kurum müdürlerinin, Belediyenin, Valiliğin kapıları kapandı, verecekleri birkaç kuruş abone için boyun eğmedik, onlara yalvarıp, tükürdüğümüzü yalamadık.
Onlara yalakalık yaparak, dün dediğimizi bu gün inkar etmedik, onlara uşaklık yapmadık, ama halkımızın hizmette kusur etmedik.
Maddi olarak bize diz çöktüremeyen hakim sınıflar ve mülki amirler bununla yetinmeyince bize talimatla, cezalar vermeye çalıştılar!
Bizi para cezaları yanı sıra, hapis cezaları ile cezalandırdılar, bizim sistem gazetecileri gibi, verecek rüşvetimiz ve bizi koruyacak, devlet adamımız yok!
Biz her zaman önce Allah ve sonra Batman Halkı dedik, bu yüzden her gelen zararın telafisinin bu iki gücün elinde olduğuna inanıyoruz.
Biz beceriksiz ve liyakatsız idarecilerin her zaman karşısında olduğumuzda, onların bize verdiği cevap, sadece hakaret davaları oldu!
Bizleri bu anlamsız davalarla yıldıramayacaklarını anlayan bazı gafiller yargıya müdahale edecek kadar cüretkar davrandılar, ama ilahi adalet her zaman en üstündür.
Biz dün nasıl bir gazetecilik yaptıysak, bu günde aynı çizgide yürümeye devam edeceğiz, biz para cezaları ve hapis ile susturulamadık, bundan sonra da susturulamayacağız.
Allahın izni ile bu mesleği, gereği gibi yani, eleştiri sanatı olarak en layık i ile yerine getirmeye çalışacağız, kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin.
Biz 28 yaşına girdiğimiz 28 Şubat günü bizi bizzat arayarak kuruluş günümüzü kutlayan ve sosyal medyada bize mesaj gönderen herkese teşekkür ediyor, saygılarımızla…