‘BU KADAR UCUZ DEĞİL’ 2,5 yıl aradan sonra çatışmaların yeniden başlaması ve yaşanan ölümler, vatandaşlarda endişe yaratıyor. Çözüm süreci boyunca huzur ortamının hakim olduğu bölgede yeniden silah seslerinin yükselmesiyle tepki gösteren vatandaşlar, çatışmaların bir an önce bitmesini istiyor. Özellikle son olarak Zergelê köyüne yapılan hava saldırısında aralarında hamile bir kadının da bulunduğu 8 sivilin hayatını kaybetmesine tepki gösteren Batmanlılar, artık çocukların yaşamını yitirmesini istemiyor. Son 3 yıldır bölgede kısmen duran savaşta yaralarını sardıklarını bildiren Mehmet Bozyiğit (39), yıllardır 50 bine yakın genci kaybetmekten üzüntü duyduklarını söyledi. İki çocuğunun PKK saflarında olduğunu belirten Bozyiğit, “Çocuklarımız nereye kadar bu ateşte yanacak. Artık başımızı yastığa koyup yatamıyoruz. Biz çocuklarımızı sağ görecek miyiz” diyerek endişesini dile getiriyor. Dünya bısınının bu savaşı görmediğini ifade eden Bozyiğit, “Artık çocuklarımızın ölmesini istemiyorum. Nereye kadar bizi baskı altına tutacaklar? Çocuklarımızın kanı bu kadar ucuz değil. Erdoğan bilsin ki, ondan öncekilerde bizi bitiremedi. Onu da bitirdiklerimizin yanına koyacağız” dedi. Esnaflardan Yusuf Şaşmaz (36) ise, hiçbir zaman savaş taraftarı olmadıklarını belirtti. Şaşmaz, 40 yıldır kardeş kavgasında insanların öldüğünü hatırlatarak, “Aynı masada oturduğumuz insanlarla neden kavga edelim. Halen Öcalan'la barış umutlarımız var” diye konuştu. Abdürrahim Koyumcu (48) da, Erdoğan'ın koltuk sevdası için fakir Kürt ve Türk çocuklarının kurban seçildiğini söyledi. Koyumcu, “Bu süreçte her türlü duruma hazırız. HDP'ye yönelik saldırılar sürebilir. Çünkü HDP, kardeşliği savunuyor. HDP bu gerçeğinde ısrar ettiği sürece oylarını her zaman artıracaktır” şeklinde konuştu. Nevzat Atay ise, herkesin savaşa karşı cephe almasını istedi. Atay, neden Davutoğlu ve Erdoğan'ın çocuklarını cepheye göndermediğini sorarak, “Demokrasi olmayan bir ülkede kimseye silah bırak diyemezsin. Halk kendisini güvenli bulduğu bir yerde silah kullanmaz” diye konuşu.