12 bin yıllık Hasankeyf Şehri ve Dicle Vadisi’ne yönelik talan projelerinden ta 1950’li yıllarda planlaması başlayan Ilısu Barajı ve HES Projesine karşılık 90’lı yılların sonundan beri sürdürülen direnişin, çok sayıda ekoloji mücadelesine örnek olduğunu söyleyen Ergül, Hasankeyf ve Dicle Vadisi için çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Her gün tarihi alanın bir yeri yok ediliyor. Bunun önüne acilen geçilmeli. Özellikle şu an öncelikli iki konu var. Bunlardan birincisi ismine tarihi liman denilen fakat beton bir ucubeden oluşacak inşaat çalışmalarının durdurulması gerekiyor. Yine Tarihi Eserlerin taşınması meselesi var. Bilindiği gibi Zeynel Bey Türbesi Dicle Nehrinden alınıp ağacın bile olmadığı bir alana taşındı. Şimdi diğer tarihi eserler aynı yol ile taşınmak isteniyor. Bunun önüne geçilirse Hasankeyf ve Dicle Vadisini kurtarma umutları tekrardan güçlenecek. Dünya’nın çok farklı yerlerinde şu an Hasankeyf ve Vadi için çalışmalar yürütülüyor. Özellikle Uluslararası kamuoyu bu konuda büyük duyarlılık gösteriyor dedi. Şu ana kadar Suyun Ölüm Tarihi Belgeseli, Batman, Amed, Ankara, İzmir, Londra ve En son Berlin’de Olga Benaria Müzesinde gösterildi. 21 Subat’ta Brüksel’de AP’de Hasankeyf ve Sur konulu bir konferans yapılacak. Konferansta Belgeselin özel bir versiyonunun gösterimi olacak. Dedi. Belgeseli internette herkese açık ve ücretsiz paylaşılmasının nedenini Ergül; Hasankeyf için artık bir saatin bile kıymeti var. Hem ulusal hem de uluslararası kamuoyuna ihtiyaç var. Yok edilmek istenilen hikayenin şu an sadece bu alanda yaşayan hakların değil bütün dünya haklarının mirası olduğunu biliyoruz. Sadece Hasankeyf değil yüzlerce höyük de sular altına bırakılacak. Milyonlarca canlı katledilecek. Bu kıyıma artık dur denilmeli. Hazırladığım çalışma bugüne kadar yapılan mücadelede bir çakıl taşı bile değil. Bunu biliyorum. Ortaya çıkan ürünü kendime ya da festivallere saklayamazdım. Bu nedenden dolayı herkesle paylaşmayı doğru buldum dedi.
Örnek Öğretmen
2018-02-12 18:56 - Gündem