28 Mart 1986’da Gabar’da girdiği bir çatışmada hayatını kaybeden PKK’nin kurucu isimlerinden Mahsum Korkmaz’ın kardeşi Fehmi Korkmaz ile çözüm sürecinde gelinen nokta hakkında konuştuk. Ağabeyi Mahsum Korkmaz’ın cenazesinin Newala Qasaba’ya (Kasaplar Deresine) atıldığını ve yerini bildiklerini söyleyen Fehmi Korkmaz: “Ne olursa olsun barışmak lazım, barışa ciddiyetle yaklaşmak gerekir. Kavga tek taraflı olmaz iki taraf arasında olur, barışta yine tek taraflı olmaz, iki taraf arasında sağlanır. Devletin çözüm sürecine samimiyetle yaklaşmasını bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.
AMACI ÖLDÜRMEK DEĞİL SİSTEME MESAJ VERMEKTİ
‘Mahsum Korkmaz sağ olsaydı ve güven ortamı oluşsaydı silahların bırakılmasına yönelik ilk açıklamayı kendisi yapardı’ diyen Mahsum Kormaz’ın kardeşi Fehmi Korkmaz: “Yapılan ilk silahlı eylemlerde amaç öldürmek değil devlete ve sisteme mesaj vermekti. Kürt tarafı en çok kaybı verdi, barışı en çok isteyen de Kürt tarafıdır” dedi.
“BU ATEŞ TÜM HALKI YAKIYOR”
PKK’nin kurucularından ERNK Komutanı Mahsum Korkmaz’ın (Agit) kardeşi Fehmi Korkmaz, yürütülen çözüm süreciyle ilgili Devletin samimiyetle yaklaşmasını beklediklerini söyledi.
“BARIŞ DİLİNİ KULLANMAMIZ LAZIM”
PKK’nin kurucularından ve ilk silahlı eylemi başlatan Mahsum Korkmaz’ın kardeşi Fehmi Korkmaz, gerçek anlamda kalıcı bir barıştan söz edebilmek için konunun muhatabı iki tarafa da büyük görevler düştüğünü söyledi. Korkmaz: “Her iki tarafa düşen görevlerin yanı sıra halka da büyük görev düşüyor. Halk belirleyici rol olmalı. Bu ateş tüm halkı yakıyor. Türkiye’nin geleceği için Devlet Kürtlerle barışmalı, Kürtler Türkiye’nin değerlerine çok bağlı, başka bir ülke yok. Bizde bu ülke için çok şey yaptık. Sistem bu hale getirdi. 40 yıldır hep savunma amaçlı harcamalar yapıldı. Ölümler şuan durmuş, bunun devamı için iki taraf da üstüne düşeni yapmalı. Barış dilini kullanmamız lazım” dedi.
13 YAŞINDA CEZAEVİNE KONULDUM
Mahsum Korkmaz’ın kardeşi olduğu için 13 yaşındayken cezaevine konulduğunu belirten Fehmi Korkmaz: “13 yaşındayken tutuklandım ve 10 yıl ceza evinde kaldım. Mahsum öldükten sonra kardeşim Veysel PKK saflarına katıldı ve Veysel 1995’te girdiği çatışmada yaşamını yitirdi. Kardeşim Seyfettin ve Meryem ise sistemin baskılarına dayanamayarak canlarına kıydı, Babamın da (Şehmus Korkmaz) cesedini karakoldan aldık. Bütün bu olaylara dayanamayan annem ise (Sacide) hastalanıp hayatını kaybetti” dedi. Ağabeyi Mahsum Korkmaz’ın bu dava için evden ayrıldığında henüz 10 yaşında olduğunu belirten Fehmi Korkmaz: “13 yaşında cezaevine girdim. Daha sonra evlendim ve şimdi 10 yaşında bir çocuğum var, ama hala bu sorun devam ediyor. Tek dileğimiz kalıcı barışın gelmesidir” ifadelerinde bulundu.
ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİN GELİŞMESİNE KATKISI OLDU
Kardeş Fehmi Korkmaz, ağabeyi Mahsum’u şöyle anlatıyor; “Daha çok onun Kürt ulusallaşmasının gelişmesine etkisinden söz edebiliriz. Kendi çalışmalarıyla bütün Kürdistan parçalarında özgürlük hareketinin gelişmesinde katkısı olmuştur. Fakat esas olarak ulusal gelişmedeki rolü Agit arkadaşın yerini belirler. Gerilla, Kürdistan parçalarını birleştiren, Kürt demokratik ulusallaşmasını yaratan, demokratik Kürt ulusallaşmasını ortaya çıkardı. Yeni, özgür iradeli Kürt’ün açığa çıkmasında Agit ve arkadaşlarının maddi ve manevi büyük bedelleri olduğu gerçeği kesindir. Yeteneklerini pratik tecrübeyle deneme, sınamayla hızla geliştirdiği ve dolayısıyla hep yönetici komuta düzeyindeydi. Pratik ilerledikçe hem gücü mevzilendirme, harekete geçirme hem de mücadelede mevzilendirip planlayıp yürütmede yetenekli olduğunu, mücadele planı yapabilen, çözümleyen, bir konumda olduğunu gösterdi. Böyle bir evladı olan bir halk ve böyle bir efsanevi kahramanı yaratan bir hareket yaşamalı, yaşatılmalı. İlerici insanlık ona kendi arasında mutlaka yer vermeli sahiplenmeli. Çünkü onu anmak onu anlamak onu yaşatmaktır.” | Hüseyin Sakar