Batman Belediyesi tarafından “Direnen Halk, Direnişçi Sinema” şiarıyla düzenlenen 6. Yılmaz Güney Kürt Kısa Film Festivali yapılan açılış konuşmaları ve Yılmaz Güney’in “Duvar” filminin gösterimiyle başladı. Festivalin açılışında konuşan İç İşleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Akel: “Festivalimizin sloganı gibi aslında biz sanatın toplumlar açısından en büyük direniş olduğunu söylüyoruz. Kültürümüzle Kürdistani halklar olarak barış içinde yaşamanın söylemini, direnişini belki de bu sahnede gerçekleştireceğiz.” dedi. Batman Belediyesi tarafından “Direnen Halk, Direnişçi Sinema” sloganıyla düzenlenen 6.Yılmaz Güney Kürt Kısa Film Festivali sinemaseverlerin gösterdiği yoğun bir ilgiyle başladı. Yılmaz Güney Sinema Salonu’nda startı verilen festivale, Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Akel, Batman Belediyesi Eş Başkanvekili Hürriyet Kaytar, Belediye Eş Başkan Yardımcıları Semra Güneş, Aziz Aksin ve Nasır Taş, 5 Haziran’da Diyarbakır HDP mitinginde meydana gelen patlamada iki bacağını kaybeden Lisa Çalan, DBP ve HDP İl Eş Başkanları, Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda sinemaseverler katıldı. Festival, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından festivalinin açılış konuşmasını yapan Sinema yönetmeni Lisa Çalan: “Bugün ülkemizde çok kirli bir politika yürütülüyor. Her gün gençlerimizi, insanlarımızı toprağa gömüyoruz. Bu şartlar altında hayata tutunmak güçtür ama her şeye rağmen geri adım atmayacağız, baskılara karşı direnip sesimizi yükselteceğiz.” dedi.
“OLAĞAN SÜRECİN OLAĞAN FESTİVALİ DEĞİL”
Batman Belediyesi tarafından 6’ncısı düzenlenen Yılmaz Güney Kürt Kısa Film Yarışması başladı. Film Festivali’nin açılış konuşmasını yapan İç İşleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Akel: “Geçen yıl beşincisini düzenlediğimiz Yılmaz Güney Kürt Kısa Film Festivali’nde Şengal katliamı yaşanmıştı ve Şengal’de katledilen Kürt Halkına, Kürt kadınına, Kürt çocuklarına, Kürt gençlerine adamıştık. Geçen sene gelecek senenin umuduyla festivalimizi gerçekleştirmiştik. Ne yazık ki bir sene geçti ve biz 6. Festivali gerçekleştirirken daha acımasız bir tabloyla karşı karşıya bırakıldık. Yaşadığımız bu olağanüstü süreçte demokrasiye, özgürlüğe, kardeşliğe, barışa inanan herkes çok kaygılı. Çünkü yaşadığımız bölgede Kürdistan halklarına dönük büyük bir katliam ve onun sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Onun için olağan sürecin olağan festivali değil.” ifadelerinde bulundu.
‘FİLM FESTİVALİ BİR DİRENİŞİN İFADESİDİR’
Festivalin sloganı gibi sanatın toplumlar açısından en büyük direniş olduğunu söyleyen Eş Başkan Akel: “Bugün Cizre’de, Nusaybin’de, Silvan’da, Sur’da Kürdistan’ın birçok kentinde yaşanan katliam, ölüm ve direniş bir sonuçtur. Biz bu sonuçla festival yapıyoruz. Bu sonucun nedenleri var. Bu nedenlere karşı direniş gerekiyorsa Yılmaz Güney Kürt Kısa Film Festivali de bir direnişin ifadesidir. Çünkü biliyoruz ki bu coğrafyada Kürdistani halklar olarak dilimiz, kimliğimiz, kültürümüz asimile edilmek, katledilmek istendi. Şu anda bu soykırımın belki de en büyüğünü yaşamakla tehdit ediliyoruz. Üzerimizde fiziki soykırıma, toplu katliama varan bir tehdit var” diye konuştu.
‘FESTİVAL HALKLARIN BİR ALANI BİR MEVZİSİDİR DİYORUZ’
6. Yılmaz Güney Kısa Film Festivali’ni Tahir Elçi’ye ve savaşta, katliamda yaşamını yitirenlere adadıklarını dile getiren Eş Başkan Akel: “Kültürümüzle Kürdistani halklar olarak barış içinde yaşamanın söylemini, direnişini belki de bu sahnede gerçekleştireceğiz. Tam da bu noktada festival halkların bir alanı bir mevzisidir diyoruz. Biliyoruz sanat toplumun bütün değerlerini ortaklaştırdığı en temel alanlardan biridir. Bizde sanatla direnmeye devam edeceğiz. Kürt halkı olarak özgürlük, barış ve birlikte yaşamın inşası için direneceğiz. Sahnelerimizde, sokaklarımızda, zılgıtlarımızla direnmeye devam edeceğiz. Direnişte olan ve direnişe destek veren herkesi kutluyorum. 6. Yılmaz Güney Film Festivalini Tahir Elçi’ye, Cemile’ye savaşta katliamlarda yaşamını yitiren nice insanlara adadık. Mücadelede direnişte hepimizin gücü, birlikteliği büyük olsun” dedi. Konuşmaların ardından festival 1970’li yılların sonunda Ankara Kapalı Cezaevi’nde başlayan bir isyanı konu alan ve yönetmenliğini Yılmaz Güney’in yaptığı Duvar ( Dîwar) filmiyle devam etti. Film gösteriminin ardından Lawje’nin şarkılarıyla festival son buldu. Festival 20 Aralık’a kadar devam edecek.