Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmeye yeşil ışık yakarken, muhalefeti yok saymasının tutarsızlık olduğunu dile getiren DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen “Dış politika en çok esnek olmamız gereken alandır. Ancak bir iktidar içeride demokrasi ve ekonomik olarak ne kadar güçlüyse, dışarıda da o kadar güçlü olabilir ve bu esnekliğinin imkanlarını kullanabilir. Cumhurbaşkanı muhalefet partilerini yok sayarken, hiçbir esneklik göstermezken, muhalefeti her gün terörize ve kriminalize ederken, legal siyasi partilerle görüşenleri suçlarken; aynı dönemde her türlü barbarlığı, savaş suçunu işleyen ve milyonlarca insanın doğrudan veya dolaylı olarak ölümüne neden olan Esad’la görüşebilirim diyorsa orada bir tutarsızlık vardır. Dış politikada ilkelerimiz esas olmalı, insani, ahlaki ve vicdani değerler mutlaka korunmalıdır. Tüm bunları yaparken elbette ki çıkarlarımızın sonuna kadar arkasında olmalıyız. Gelinen noktada çıkarları koruyacağız denilerek, ülkemiz için hiçbir çıkar elde edilmediği halde; iktidar ahlakını, vicdanını ve ilkelerini tartışma konusu haline getirmiştir” dedi. "DIŞ POLİTİKA, İÇ POLİTİKA MALZEMESİ HALİNE GETİRİLİYOR" Ak Parti iktidarının dış politikada izlediği süreci eleştiren Ekmen, "Dış politikada yürütülen başarısız süreçlerin çok sayıda nedeni var ancak en önemlisi; sessiz yürütülmesi gereken diplomasiyi, iç politika malzemesi etmek için çığırtkan bir propaganda dili olarak kullanmaktır. İktidar, iç politikada birkaç oy devşirmek için dış politikada sürekli olarak bir kavga başlatıyor ve bunu çıkarlarımızı savunuyoruz yalanıyla örtbas etmeye çalışıyor. Bugün Suriye ile yaşanan süreçte de buna 13 yıldır bir bir şahit olduk. Peki son 13 yılda neden bunları yaşadık. Türkiye, halen aynı hataları yapıp farklı sonuçlar bekliyorsa; bu kafa ile hiçbir sorunu çözemez." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE ONUR KIRICI MUAMALELERE MARUZ KALDI" Türkiye'nin dış politikada rahatsız edici muameleler ile karşı karşıya kaldığını belirten Ekmen, "Birleşik Arap Emirlikleri , Suudi Arabistan ve Mısır’da yürütülen diplomasi de Türkiye, onur kırıcı muamelelere maruz kaldı. Cumhurbaşkanımız, Suudi Arabistan’da vali ve vali yardımcısı tarafından karşılanmışken, Türkiye’de Suudi Arabistan Veliaht Prensi'ni bizzat kendisi uğurladı. Bu ve buna benzer sayıdız rahatsız edici muameleler ile karşılaştık. 3-5 milyar dolar için bunlara değmez." dedi.