Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Saadet Becerikli, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi verdi. Meclis Başkanlığı’na verdiği Soru Önergesi’nde Becerikli: “İnsani Yardım Vakfı (İHH) Kocaeli Şubesi’nin bir etkinliğinde kimsesiz çocukların eline oyuncak silah ve kılıç vererek cihada özendirmeye çalışmasının üzerinden daha çok geçmemişken, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çıkarılan çocuk dergisinin Nisan sayısında ‘şehitlik' konulu bir köşede yer alan çizimlerde ebeveynlerle çocukları arasında "Şehit olan cennette o kadar mutlu olur ki on defa şehit olmak ister", "Keşke ben de şehit olabilsem", "Şehitler düşündüğün gibi acı çekmez" şeklinde ifadelerin yer aldığı basına yansımıştır. "Şehitlik" adı altında küçücük çocuklara ölme ve öldürmeyi aşılamaya yönelik bu olayın dinin siyasi bir araca dönüştürülmesinin belki de en korkunç biçimlerinden biri olduğu söylenebilir. Savaş, ölüm ve yıkımdan korunması gereken gencecik ruhlara, ölümün siyasallaştırarak empoze edilmesi toplumsal açıdan olduğu kadar çocukların ruh sağlığı için de tehlikeli bir yaklaşımdır. Bu bağlamda; Küçücük çocuklara, elleri bağlı tutsakları öldürten katliamcı IŞİD zihniyetiyle benzerlik gösteren ve "Şehitlik" adı altıdan ölmeyi ve dolayısıyla da öldürmeyi yücelten bu yayın hakkında Bakanlığınız ne yapmayı düşünmektedir? Ölme dolayısıyla da öldürmeyi yücelten bu yayının çocukları öldürmeye yani şiddete teşvik edip etmeyeceği konusunda Bakanlığınızın görüşü nedir? Ölümü hafifleştiren bir ifade olan "Şehitler düşündüğün gibi acı çekmez" sözünün çocukları öldürmeye ve ölmeye yaklaştırıp yaklaştırmayacağı konusunda Bakanlığınızın görüşü nedir? Çocuklara yönelik eğitim faaliyetlerini denetleyen Bakanlığınız, Diyanet'in "acısız ölüm ve cennet vaadi" ile ilgili ne yapmayı düşünmektedir? İHH Kocaeli Şubesi tarafından düzenlenen etkinlikte kimsesiz çocuklara oyuncak silahlar verilerek cihat çağrısı yaptırılması ile ilgili Bakanlığınız ne yapmıştır ya da yapacaktır?” diye sordu.