Halkların Demokratik Partisi Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak cevaplanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi verdi. Soru önergesinde Başaran: “Nüfusun yüzde 12,29'nu oluşturan engelliler resmiyette birçok hakka sahip gibi görünseler de, uygulamalarda yaşanan eksiklikler nedeniyle sıklıkla mağdur olmakta ve topluma adapte olmakta sorun yaşamaktadırlar. Tanımlanmış engelleri nedeniyle birçok yurttaş rehabilitasyon merkezlerine gitmektedir. Ancak dikkate alınmayan anadil faktörü nedeniyle kişiler rehabilitasyon sürecinde tam bir verim alamamaktadır. Strasburg Üniversitesi Araştırma Hastanesi tarafından göçmen ve mülteciler üzerinde yapılan araştırma ve uygulamalar sonucunda, çevirmen aracılığıyla gerçekleştirilen bir terapinin asla anadilde yapılan terapinin yerini alamayacağı tespit edilmiştir. Dolayısıyla anadilde verilmeyen bir sağlık hizmetinin, kişinin bilgilendirilmesi ve tedavi hakkının engellenmesi sonucunu doğuracağı açıktır. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de yaklaşık olarak 28 dil konuşulmaktadır. Bu bağlamda; Türkiye'de engellilere hizmet veren kaç kurum bulunmaktadır? Bu kurumların içerikleri ve illere göre dağılımları nedir? Mevcut kurumların kaçında anadilde hizmet verilmektedir? Bu kurumlarda engelli yurttaşlara anadillerinde hizmet sunabilecek personel mevcut mudur? Mevcut ise bu personel ne tür eğitim almıştır? Bu eğitim hangi kurumlar tarafından sağlanmaktadır? Anadili Türkçe olmayan engelli yurttaşların sayılarını belirlemek için herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Yapıldı ise toplanan veriler nelerdir? Yapılmamış ise böyle bir çalışma planlanmakta mıdır?” diye sordu. ENGELLİ ANNESİNİ HASTANEYE GÖTÜREMEDİĞİ İÇİN İNTİHAR ETTİ Bir başka soru önergesinde de yine Ayşe Acar Başaran, sokağa çıkma yasakları nedeniyle mağdur olan yurttaşların başında engellilerin geldiğini ve yasaklar nedeniyle düzenli şekilde erişmeleri gereken sağlık ve hastane hizmetlerine ulaşmaları kolluk güçleri tarafından engellenirken hem engelli yurttaşlar hem de ailelerinin çaresiz bırakıldığını söyledi. HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yazılı olarak cevaplandırması için Meclis Başkanlığına verdiği ikinci soru önergesinde: “Basında yer alan haberlere göre Nusaybin'de polis ablukasında bulunan Fırat Mahallesi Nisan Sokağı'ndaki evinde 55 yaşlarındaki Emin Öz isimli yurttaş engelli annesini polis ablukası nedeniyle hastaneye kaldıramamış, bu nedenle strese girerek intihar etmiştir. Sokağa çıkma yasakları nedeniyle mağdur olan engelli yurttaşların dışında, devletin göz yumması nedeniyle ülkede rahatlıkla katliamlar gerçekleştiren DAEŞ terör örgütünün yaptığı şiddet eylemler nedeniyle ülkenin engelli nüfusuna yeni sayılar eklenmiştir. Resmi kaynaklardan edinilen bilgilere göre Reyhanlı'da 146, Amed Katliamı'nda 402, Suruç Katliamı'nda 104, Ankara Katliamı'nda 441 yurttaş yaralanmış, birçoğu bedensel, ruhsal ve duyusal hasar almıştır. Bu bağlamda; 2015 yılı içerisinde sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde kaç engelli yurttaş yaşamaktadır? Yasağın ilan edildiği yerlerde yaşayan engelli yurttaşların düzenli olarak erişmesi gereken sağlık hizmetleri sağlanmış mıdır? Sağlanmış ise nasıl? Sağlanmamış ise, ihtiyaç duyulan sağlık hizmetlerine alternatif olarak nasıl bir çözüm sunulmuştur? Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde yaralandığı halde ambulans ve hastane ihtiyacı sağlanmadığı için kaç yurttaş kalıcı olarak engelli hale gelmiştir? Bu yurttaşların engel dereceleri nelerdir? Sokağa çıkma yasakları nedeniyle kaç engelli yurttaş hayatını kaybetmiştir? Reyhanlı, Suruç, Amed ve Ankara Katliamlarında kaç yaralı yurttaş engelli durumuna gelmiştir? Engelli hale gelen yurttaşlara devlet tarafından hangi yardım ve hizmetler sunulmuştur? Engelli hale gelen yurttaşların topluma yeniden uyumunu sağlamak için ne tür hizmetler uygulanmıştır?” diye sordu.