Üniversite bünyesinde Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Park ve Bahçe Şube Müdürlüğü’nün destek verdiği bağ tesisi için Siirt Kurtalan ve Antalya’dan getirilen asma çelikleri 8 ay önce yaklaşık 40 metrekare alanlık köklendirme masalarına, asma çelikleri köklendirmek için dikildi. Beslenme açısından değerli olan yöreye özgü tayfi üzümünün üniversitenin Batı Raman Kampüsü’nde yetişme imkanı bulacağına dikkat çeken Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam: “Köklendirmiş olduğumuz yaklaşık 300 asma fidanı Kasım-Aralık aylarında araziye dikim çalışması yapılacak. Amacımız bu fidanları hem bilimsel olarak verim ve adaptasyonunu denemek hem de görsel olarak kampüsümüzün yeşilliğine katkı sağlamaktır. Ayrıca buna ilave olarak Aydın ve Antalya illerinden getirdiğimiz yaklaşık 500 adet incir, nar, ceviz, badem gibi meyveleri de yetiştirerek fidan haline getirmiş bulunuyoruz. Bu türleri de önümüzdeki günlerde araziye dikme çalışmasında bulunacağız.” dedi.
ÜNİVERSİTEDEN TAYFİ ÜZÜMÜ
Batman Üniversitesi’nde bağ tesisi kurulması için çalışmalar başlatıldı. Batman Üniversitesi Sason MYO Organik Tarım Programı Öğretim Görevlisi Muharrem Arslan çoğu hastalığın meydana gelmesinin ana sebeplerinden birinin sağlıklı beslenememekten ileri gelmekte olduğunu söyledi. Arslan: “Sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için üzümün taze olarak günlük öğünlerimizde ya da özellikle kış aylarında pekmezini veya kurusunu mutlaka sağlığımız için tüketmek zorundayız.” dedi. Üzümün anavatanının Anadolu olduğunu anlatan Arslan, geçmişteki birçok uygarlıkların bağcılıkla uğraştığını ve üzüm meyvesinin tarihte çok farklı şekilde değerlendirilip tüketildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Asmanın anavatanı Anadolu’dur ve Mezopotamya uygarlıklarının da bağcılıkla uğraştığı bildirilmektedir. Tarihi çok eskilere dayanan üzümün farklı değerlendirme şekilleriyle tüketildiğini biliyoruz. Ancak son yıllarda artan hastalıklar sonucu insanlar akın akın hastaneye gitmektedir. Çoğu hastalıkların meydana gelmesinin ana sebeplerinden biri sağlıklı beslenememekten ileri gelmektedir. Sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için üzümün taze olarak günlük öğünlerimizde ya da özellikle kış aylarında pekmezini veya kurusunu mutlaka sağlığımız için tüketmek zorundayız. Çünkü içerisinde; Karbonhidratlar, fenolik bileşikler, mineral maddeler, vitaminler, flavonoidler, tartarik ve gallik asitler vb. bulunduran üzüm yüksek enerji kaynağına sahip bir meyvedir. Beynin enerji kaynağı olan glikozu bol miktarda bulundurduğu için başta biz yetişkinler taze ve kuru üzüm, pekmez; annelerin ise çocuklarına özellikle bebeklere pekmez tüketimi ya da kuru üzüm yemelerini sağlaması onların beyin gelişimi açısından son derece önemlidir. İçermiş olduğu şekerler glikoz ve früktoz halinde olduğu için sindirim sisteminde de daha küçük parçalara ayrılmadan kana geçip insülin salgısı arttırarak beyin fonksiyonlarının sağlıklı çalışabilmesi için seratonin yapımına yardımcı olmaktadır. İçerisinde antosiyanin, antosiyanidin, proantosiyanidin, antioksidanlar ve resveratrol bulundurduğuna dair birçok çalışma mevcuttur. Bu bakımdan, kanser, kalp damar hastalıkları, kolesterol, cilt güzelliği ve diyabet gibi birçok hastalıklar için mutlaka taze veya kuru kırmızı-siyah üzüm ya da üzüm pekmezi tüketmeliyiz” ifadelerinde bulundu.